Siirt'te yaşanan ve tüyleri diken diken eden bir trajedi, toplumun kanını dondurdu. Öyle bir vahşet ki, insan inanası gelmiyor doğrusu. Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilir?
Olay, geçtiğimiz aylarda Siirt'in merkezinde meydana geldi. Fail M.A., önce 3 aylık hamile eşi G.A.'yı soğukkanlılıkla katletti. Düşünsenize, henüz karnında 3 aylık bir bebek taşıyan genç bir kadın... Sonra da amcası M.A.'yı öldürdü. Sanki yetmezmiş gibi, üç akrabasını daha ağır şekilde yaraladı.
Mahkeme Süreci ve Çarpıcı Karar
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, nihayet sonuçlandı. Yargıçlar, sanık M.A.'yı iki kez "kasten insan öldürme" ve üç kez "kasten yaralama" suçlarından yargıladı. Peki ne oldu dersiniz?
Mahkeme, sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Üstelik bu cezalara ek olarak 40 yıl 6 ay hapis cezası daha eklendi. Yani toplamda ömür boyu hapis artı 40 yıldan fazla...
Savunma ve İtiraflar
Sanık M.A. duruşmalarda ilginç ifadeler verdi. "Tahrik edildim" dese de, yaptıklarının hiçbir mazereti olamazdı. Savcılık, sanığın eylemlerini "canavarca" olarak nitelendirdi ki, bence de öyleydi.
Tanık ifadeleri ise durumun vahametini gözler önüne seriyor. Olay anını görenler, "Hayatımda bu kadar vahşi bir şey görmedim" diyor. Haklılar da - hamile bir kadına kıymak, insanlıkla bağdaşır gibi değil.
Toplumsal Yara Kanamaya Devam Ediyor
Bu olay, ülkemizdeki kadına yönelik şiddetin ulaştığı korkunç boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Her gün onlarca kadın şiddet görüyor, bazıları ise hayatını kaybediyor. Peki ne zaman duracak bu kısır döngü?
Uzmanlar, aile içi şiddetin önlenmesi için daha etkili mekanizmalara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bence de öyle - çünkü her gün yeni bir trajediyle uyanmak istemiyoruz.
Siirt'te yaşanan bu insanlık dramı, aslında hepimizin yarası. Toplum olarak bu konuda daha duyarlı olmalı, şiddetin her türlüsüne karşı dimdik durmalıyız. Unutmayalım ki, bugün başkasının başına gelen, yarın bizim de başımıza gelebilir.