Hani derler ya, bazı olaylar vardır, insanın içini ürpertir. İşte Sivas'ta yaşanan bu vahşet de onlardan biri. Öyle sıradan bir haber değil, adeta içinizi acıtacak cinsten.
Geçtiğimiz günlerde Sivas'ın soğuk havasını donduran bir olay yaşandı. İki kardeş -evet, aynı evi, aynı hayalleri paylaşan iki insan- hayatlarını kaybetti. Ama öyle sıradan bir ölüm değil, insanın kanını donduran bir vahşetle.
Mahkeme Salonunda Yaşananlar İnanılmazdı
Mahkeme salonu adeta gerilim filmi sahnesi gibiydi. Sanık sandalyesinde oturan kişi, iki kardeşin hayatına son vermekle suçlanıyordu. Savcının sorularına verdiği cevaplar ise... Kelimeler kifayetsiz kalıyor doğrusu.
"Ben yapmadım" demekle yetinmedi. Öyle bir savunma yaptı ki, salonun içindeki herkes donup kaldı. Sanki normal bir günde normal bir şey anlatıyor gibiydi. Hiçbir pişmanlık, hiçbir üzüntü belirtisi yoktu. İnsan bunu nasıl yapar, nasıl bu kadar soğukkanlı olabilir diye düşünmeden edemiyor insan.
Detaylar Daha Da Ürpertiyor
Olayın ayrıntılarına girdikçe içiniz daha da daralıyor. İki kardeş... Belki de o sabah kahvaltı yapmışlardı birlikte. Belki ertesi gün yapacakları işleri konuşuyorlardı. Hiçbirinin aklının ucundan bile geçmezdi başlarına gelecekler.
Sanığın savunması öyle sıradan ifadelerle sınırlı kalmadı. Adeta kendini haklı çıkarmaya çalışırcasına konuştu. Sanki yaptığı şey doğalmış, normalmiş gibi... Bu nasıl bir ruh hali, nasıl bir vicdan anlayışı?
Mahkeme heyeti bile zaman zaman şaşkınlığını gizleyemedi. Sorular, cevaplar, detaylar... Hepsi birbirinden ürperticiydi. İnsanın aklına ister istemez geliyor: Bu kadar vahşet nasıl mümkün olabilir?
Ailenin Acısı Tarif Edilemez
Olaydan haberdar olan aile fertlerinin yaşadığı acıyı tahmin etmek zor değil. İki evlat birden... Hem de böyle bir şekilde. İnsanın yüreğinin sızlamaması elde değil.
Mahkeme süreci devam ederken, adaletin tecelli edeceği günü bekliyorlar. Umuyoruz ki hak yerini bulur ve bu tür olaylar bir daha yaşanmaz. Ama biliyorsunuz, bazı yaralar asla tam olarak iyileşmiyor.
Sivas'ın o bildiğimiz sakin havası, bu olayla birlikte bir süreliğine de olsa bulutlandı. İnsanlar arasında derin bir şok ve üzüntü hakim. Komşular, arkadaşlar, akrabalar... Herkes bu vahşeti konuşuyor.
Sonuç olarak, bu tür olaylar toplum olarak hepimizi derinden yaralıyor. Umarız adalet en kısa sürede tecelli eder ve benzer acılar bir daha yaşanmaz. Çünkü gerçekten, bazı şeyler asla unutulmuyor.