Adeta bir kedi-fare oyununa dönüşen bu kovalamaca, nihayet sona erdi. Daha önce tam üç kez cezaevinden firar etmeyi başaran ve bu nedenle 'suç makinesi' lakabını alan hükümlü, dördüncü denemesinde polisin eline düştü.
Olay, İstanbul'un göbeğinde, herkesin gözü önünde yaşandı. Adam, polis ekiplerinin kendisini fark ettiği anda kaçmaya çalıştı ama bu sefer işler planladığı gibi gitmedi. Sanki bir aksiyon filmi sahnesi gibiydi - koşuşturma, çığlıklar ve sonunda pes etmek zorunda kalan bir firari.
Son Kaçış Denemesi Nasıl Sona Erdi?
Polisin o anki müdahalesi gerçekten dikkat çekiciydi. Ekipler, adamı sıkıştırdığında o bildik numarayı yapmaya kalktı - kaçmak. Ama bu sefer polis hazırlıklıydı. Adeta satranç tahtasında hamle sırası polisteydi ve doğru hamleyi yapmakta gecikmediler.
Şaşırtıcı olan şu ki, bu adam daha önceki firarlarında hep aynı yöntemi kullanmıştı. Polis de artık onun oyununu çözmüştü. 'Ateşle oynayan yanar' derler ya, işte öyle oldu.
Geçmişi Dolu Dolu Bir Suç Makinesi
Bu firarinin sicili gerçekten kabarık. Düşünün, daha önce:
- Üç kez cezaevinden firar etmiş
- Her seferinde farklı yöntemler denemiş
- Son olarak 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştı
Aslında bu son yakalanış, adalet sistemimizin pes etmediğinin de bir göstergesi. Kaçsan da, saklansan da sonunda adalet yerini buluyor. Bu biraz da 'kaçılan kovalanır' sözünü hatırlatıyor insana.
Operasyon sonrası açıklama yapan yetkililer, 'Artık bu kovalamaca sona erdi' derken yüzlerindeki ifade gerçekten anlamlıydı. Uzun süredir peşinde oldukları bir ismi nihayet ele geçirmenin rahatlığını yaşıyorlardı.
Peki ya bundan sonra ne olacak? Tahminimce bu firari için artık daha sıkı güvenlik önlemleri alınacak. Çünkü dördüncü kez kaçmayı deneyen biri için normal koşullar yeterli olmuyor maalesef.
Bu olay bize şunu gösterdi: Suç işleyenler ne kadar zeki olurlarsa olsunlar, sonunda adalet sistemimiz onları buluyor. Belki hemen değil, ama er ya da geç...
