İstanbul'un kalbi Taksim, dün akşam saatlerinde insanın kanını donduran bir vahşete tanık oldu. Sıradan bir akşamüstü, bir anda kabusa dönüştü adeta. Her zamanki gibi kalabalığın hiç eksik olmadığı o meşhur meydan civarında, iki kişi arasında başlayan tartışma korkunç bir sonla noktalandı.
Olay yerine ilk ulaşan gözlemcilerin anlattıklarına bakılırsa, her şey basit bir para talebiyle başlamış. Saldırganın, kurbanından para istediği, ancak bu isteğin reddedilmesi üzerine olayların kontrolden çıktığı söyleniyor. İnsan düşünmeden edemiyor - nasıl olur da bir para meselesi, bir insanın hayatından daha değerli hale gelebilir?
Güvenlik Kamerası Her Şeyi Kaydetti
Olay anı, bölgedeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına tam olarak yansımış. Görüntülerde, iki erkek arasında önce sözlü tartışma yaşandığı, ardından saldırganın aniden bıçağa sarıldığı net bir şekilde görülüyor. Saldırı o kadar ani ve şiddetli olmuş ki, kurbanın kaçacak zamanı bile olmamış.
O anları izleyenlerin anlattığına göre, saldırganın yüz ifadesindeki o donukluk ve kararlılık, insanın tüylerini ürpertiyor. Sanki yaptığının farkında ama bir o kadar da pişmanlık duymuyor gibiydi. İnsan psikolojisinin bu karanlık yanları gerçekten anlaşılır gibi değil.
Olay Sonrası Kaçış ve Yakalanış
Saldırıyı gerçekleştirdikten sonra soğukkanlılıkla olay yerinden uzaklaşan zanlının, polis ekiplerinin yoğun çalışması sonucu kısa sürede yakalandığı öğrenildi. Aslında bu tür olaylarda, faillerin genellikle panikle hareket ettiğini düşünürdüm ama bu sefer öyle olmamış. Sanki her şeyi önceden planlamış gibiydi - ki bu durum olayı daha da ürpertici kılıyor.
Emniyet yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre, zanlı daha önce de benzer suçlardan kaydı bulunan biriymiş. Bu da akıllara şu soruyu getiriyor: Toplum olarak bu tür bireyleri nasıl olup da kontrol altında tutamıyoruz? Sistem nerede aksıyor?
Tepkiler ve Son Durum
Olaydan sonra bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edilmiş. Çevredekilerin ifadeleri alınırken, olaya tanık olan bazı vatandaşların psikolojik olarak sarsıntı geçirdiği belirtiliyor. Kim olsa sarsıntı geçirirdi zaten - insanın gözünün önünde bir cinayet işlenmesi, kolay atlatılacak bir travma değil.
Maalesef bu tür olaylar, büyük şehirlerde yaşamanın acı gerçeklerinden biri haline geldi. İnsanların en kalabalık yerlerde bile güvende hissetmemesi, üzerinde düşünülmesi gereken çok ciddi bir mesele bence. Nerede, ne zaman başımıza ne geleceğini bilemiyoruz artık.
Savcılık soruşturması devam ederken, zanlının "kasten öldürme" suçundan tutuklanması bekleniyor. Umarım adalet gereken şekilde tecelli eder ve bir daha böyle acı olaylar yaşamayız. Ama biliyorum ki, bu dileklerim biraz ütopik kalıyor günümüz koşullarında.
