İstanbul'da yaşanan ve yürekleri burkan bir olay, toplumun kanını donduran detaylarıyla gündeme oturdu. Sanki bir trajedinin sessiz perdesi inmişti şehrin üzerine... Kırgızistan uyruklu bir kadının, sıradan bir apartmanın terasına bıraktığı minik bebek, hayata tutunamadı.
Olay, geçtiğimiz günlerde Fatih ilçesinde meydana geldi. Komşuların "acayip bir ağlama sesi" duymasıyla başlayan süreç, aslında bir insanlık dramının habercisiydi. Kimsesiz teraslardan birinde, kim bilir ne kadar süredir terk edilmiş halde bekleyen minik beden, yardım eli uzanamadan bu dünyadan göçüp gitti.
Polis ekiplerinin olay yerine ulaşmasıyla birlikte adeta bir bilmece çözülmeye başladı. Bebeğin annesi olduğu düşünülen Kırgızistan uyruklu kadın, kısa süre içerisinde tespit edilerek gözaltına alındı. İşte asıl şok burada patlak verdi: Kadın, savcılık ifadesinde "Bebeğin öldüğünü düşündüm" açıklamasını yaptı. Yani o minik can, belki de yardım beklerken son nefesini vermişti.
Adliyeye sevk edilen kadın, "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme, olası bir kaçma riski olduğuna kanaat getirdi - ki bu tür durumlarda pek de haksız sayılmazlar doğrusu.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, akıllarda onlarca soru işareti oluştu. Bir anne nasıl olur da kendi evladını soğuk bir terasa bırakıp gider? Belki de arka planda hiç bilmediğimiz psikolojik sorunlar, ekonomik sıkıntılar veya korkunç bir çaresizlik vardı. Kim bilir...
İstanbul'da yaşanan bu acı olay, aslında toplum olarak ne kadar kırılgan bir yapıda olduğumuzu bir kez daha gözler önüne serdi. Umarım benzer trajediler bir daha yaşanmaz ve minik yürekler, böyle vahşice terk edilmek zorunda kalmaz.
