
Olay, insanın içini acıtan türden. Bir baba, hem de mesleği insan hayatı kurtarmak olan bir itfaiye eri, nasıl olur da kendi canından parçalarına kıyabilir? İşte bu korkunç sorunun cevabı, Adana'da yaşanan bir trajedinin ardından bir kez daha gündeme geldi.
Geçtiğimiz günlerde, eşi ve iki küçük çocuğunu öldürdükten sonra intihar eden itfaiye eri, neredeyse kimseye haber verilmeden sessiz sedasız toprağa verildi. Mezar taşına ismi bile yazılmadı – sanki yaşanan bu korkunç olay, toplum hafızasından silinmek isteniyor gibiydi.
Kan Donduran Detaylar
Olayın ayrıntılarına bakınca, insanın tüyleri ürperiyor. İtfaiye eri, önce eşini ve iki masum yavrusunu katletmiş, ardından da kendi canına kıymış. Komşuların ihbarıyla olay yerine gelen ekipler, kan donduran manzarayla karşılaşmış.
Böyle bir vahşeti anlamlandırmak mümkün değil elbette. Ama şu var ki, bu tür olaylar aslında toplumun kanayan yarasına parmak basıyor. İnsanlar ne yaşıyor da böyle korkunç bir noktaya geliyor? Belki de asıl sorgulamamız gereken bu.
Sessiz Sedasız Bir Defin
En tuhaf olanı ise, bu kadar büyük bir trajedinin ardından yapılan defin işleminin adeta gizli saklı yapılması. Mezarlık görevlilerinin ifadesine göre, cenaze gün ortasında, kalabalığın en az olduğu bir saatte getirilmiş. Üstelik mezar taşına sadece bir numara yazılmış – sanki isimsiz bir mezar gibi.
Bu durum, aslında toplumun bu tür olaylara bakışını da gözler önüne seriyor. Belki de utanç verici bulduğumuz şeyleri görmezden gelmek, en kolay yol olarak görülüyor. Ama unutmayalım ki, görmezden geldiğimiz her trajedi, bir gün kapımızı çalabilir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Psikiyatristler, bu tür vakalarda genellikle bazı ortak noktalar olduğunu belirtiyor. Aşırı stres, ekonomik sıkıntılar, aile içi çatışmalar... Belki de hepsinin bir araya gelmesi, böyle korkunç sonuçlara yol açıyor.
Ancak şu da var: Hiçbir gerekçe, masum çocukların hayatına mal olan bir cinayeti haklı çıkaramaz. Bu noktada, toplum olarak daha fazla duyarlılık göstermemiz gerekiyor. Komşumuzun, arkadaşımızın, akrabamızın içinde bulunduğu durumu fark etmek ve yardım eli uzatmak belki de birçok trajediyi önleyebilir.
Bu olay, aslında hepimize düşünmemiz gereken önemli sorular soruyor: Modern hayatın getirdiği stresle nasıl başa çıkacağız? Yardıma ihtiyacı olanlara nasıl ulaşacağız? Ve en önemlisi, böyle korkunç olayların tekrarlanmaması için neler yapabiliriz?