İstanbul'da kan donduran bir olay yaşandı. Bir üvey oğul, anne ve üvey babasını soğukkanlılıkla öldürdükten sonra, kanıtları ormanlık alana gizlemeye çalıştı. Ancak komşuların burnuna gelen dayanılmaz koku, her şeyi ortaya çıkardı.
Korkunç Plan, Kanlı Son
Olay, geçtiğimiz hafta sonunda İstanbul'un ücra bir semtinde patlak verdi. Üvey oğul, aile içi tartışmanın ardından adeta bir canavara dönüştü. Önce üvey babasını, sonra da öz annesini hunharca katletti. İşlediği cinayetlerin izlerini silmek için de her şeyi planladığı gibi yaptı—ya da öyle sandı.
Kanlı elbiseleri bir poşete doldurup ormanın derinliklerine attı. Belki de unuttuğu bir detay vardı: Koku. Öyle bir koku ki, metreslerce uzaktan bile fark ediliyordu.
Komşuların Burnu Kokuya Dayanamadı
Mahalle sakinleri, birkaç gündür etrafta yayılan dayanılmaz kokudan rahatsız olmuştu. Kimisi "Bozulmuş et gibi" diyordu, kimisi "Sanki bir hayvan leşi var"... Sonunda dayanamayıp yetkililere haber verdiler.
Polis, ormanlık alanda yaptığı aramada kanlı giysilere ulaştı. İz sürmek zor olmadı—çünkü katil, neredeyse her şeyi olduğu gibi bırakmıştı. Kısa süre sonra gözaltına alındı.
"Aile İçi Gerilim" Dediler Ama...
Yetkililer, cinayetin arkasında "aile içi gerilim" olduğunu söylüyor. Ancak bu kadar mı? Bir insan, nasıl olur da hem annesini hem üvey babasını öldürebilir? Üstelik sonra da kanıtları saklamaya çalışırken bu kadar amatörce hatalar yapar?
Mahalle hâlâ şokta. Komşulardan biri, "Hiç böyle bir şey beklemiyorduk, normal bir aileydiler" derken, diğeri "Oğulları hep asabiydi, ama bu kadarını tahmin edemezdik" diye ekliyor.
Katil, sorgusunda itiraf etmiş. Peki ya vicdan? O da ormanda mı saklı?
