Doğal hayatın dengesiyle oynayanlar için artık işler eskisi gibi değil. Tarım ve Orman Bakanlığı, adeta bir çelik yumruk gibi iniyor av yasaklarını delmeye kalkanların üzerine. Yaban keçilerini hedef alan avcılar, belki de hiç beklemedikleri bir şeyle karşı karşıya: devasa cezalarla.
Öyle ki, bu cezaların boyutu insanı gerçekten şaşırtıyor. Bir yaban keçisini vuran avcı, neredeyse yeni bir araba parası kadar para ödemek zorunda kalıyor. Rakamlar o kadar yüksek ki, insan "Acaba yanlış mı okudum?" diye düşünmeden edemiyor.
Doğa Katliamına Son
Bakanlık yetkilileri, bu konuda hiç ama hiç taviz vermiyor. "Doğayı korumak için elimizden geleni yapıyoruz" diyen bir yetkili, aslında durumun vahametini şu sözlerle açıklıyor: "Yaban keçileri sadece bir hayvan değil, ekosistemimizin can damarı. Onları korumazsak, gelecek nesillere ne bırakacağız?".
Av yasağı dönemlerinde bile silahını alıp doğaya çıkanlar var - inanılır gibi değil! Oysa bu yasakların bir nedeni var: hayvanların üreme dönemlerini güvence altına almak. Ama ne yazık ki bazıları için bu kurallar sadece kağıt üzerinde yazılı kelimelerden ibaret.
Cezaların Detayları
- Yaban keçisi avlayanlara kesilen ceza: 232.000 Türk Lirası
- Av yasağına uymayanlar için ceza: 12.000 Türk Lirası
- Ruhsatsız avlanma cezası: 8.000 Türk Lirası
Bu rakamlar sadece bugün için geçerli de değil üstelik. Her yıl yeniden değerlendiriliyor ve artırılıyor. Yani doğaya verilen zararın bedeli giderek ağırlaşıyor.
Peki Ya Denetimler?
Doğa koruma görevlileri artık çok daha organize çalışıyor. Teknolojiyi de arkalarına almış durumdalar - drone'lardan uydu takibine kadar her yöntemi kullanıyorlar. "Kaçak avcılar için saklanacak yer yok" diye ekliyor bir yetkili, sesinde hafif bir gururla.
Aslında bu mücadelenin arkasında çok basit bir gerçek yatıyor: doğa bize emanet. Ve bu emanete ihanet edenler, bunun bedelini ağır ödüyor. Belki de haklarında en çok konuşulması gereken şey, bu cezaların caydırıcılığı.
Kim bilir, belki de bir gün av tüfekleri yerine fotoğraf makineleriyle dolaşırız doğada. O gün gelene kadar, Bakanlığın bu sert tutumu devam edecek gibi görünüyor.
