Ankara'da adaletin terazisi bugün ağırlığını hissettirdi. Özel bir üniversiteye yönelik silahlı saldırı davasında, nihayet beklenen karar açıklandı. Mahkeme heyeti, sanık hakkında tam 1 yıl hapis cezasına hükmetti.
Olay, geçtiğimiz yılın kasım ayında meydana gelmişti. Sanığın, üniversite kampüsüne girerek silahla ateş açtığı iddia ediliyordu. Neyse ki olayda -Allah'tan- can kaybı yaşanmamıştı ama o gün orada bulunan öğrenciler ve personel için gerçek bir kabus olmuştu.
Mahkeme Süreci ve Deliller
Duruşmalar boyunca ortaya çıkan manzara hiç de iç açıcı değildi. Savcılık, sanığın kampüste silahını rastgele ateşlediğini ve bunun kamuoyunu ciddi şekilde tedirgin ettiğini savundu. Mahkeme dosyasındaki görüntü kayıtları ve tanık ifadeleri, iddianın ne kadar haklı olduğunu gözler önüne seriyordu.
Sanık tarafı ise farklı bir hikaye anlatmaya çalıştı. Ama mahkeme, sunulan delillerin ağırlığı karşısında bu savunmaları yeterli bulmadı. Zaten öyle ya, kameralar her şeyi apaçık kaydetmişti.
Karar ve Yaptırımlar
Mahkeme heyeti, sanığın "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasından beraatine karar verirken, "silahlı saldırı" suçundan mahkumiyetini uygun gördü. Verilen 1 yıllık hapis cezası, sanığın adli siciline işlendi.
Bu karar, aslında topluma çok önemli bir mesaj veriyor: Eğitim kurumlarına yönelik şiddetin yeri ne mahkemelerde ne de toplumda. Öğrencilerin güvenliğini tehdit eden her eylem, en ağır şekilde cezalandırılmalı.
Peki bu karar yeterli mi? Bence değil. Ama en azından adaletin tecelli ettiğini görmek, toplum olarak içimizi bir nebze olsun ferahlatıyor. Umarım benzer olaylar bir daha yaşanmaz ve gençlerimiz güvenle eğitimlerine devam edebilirler.