İzmir'in Bornova ilçesinde yaşanan olay, insanın kanını donduran cinsten. Öyle ki, duyanların 'Bu kadar da olmaz' dediği türden bir vahşetle karşı karşıyayız.
Olay, geçtiğimiz günlerde Bornova'daki bir köprü altında bulunan bebek cesediyle ortaya çıktı. Bölgeden geçen vatandaşların ihbarı üzerine kolları sıvayan polis, yaptığı incelemelerde cesedin yeni doğmuş bir bebeğe ait olduğunu tespit etti.
Anne Gözaltında: "Pişmanım" Dedi
Olayla ilgili yürütülen çalışmalar kısa sürede meyvesini verdi. Polis ekipleri, bebeğin annesi olduğu belirlenen 24 yaşındaki kadını gözaltına aldı. İfadesinde kadının, 'Pişmanım, ne yaptığımı bilmiyordum' dediği öğrenildi.
Kadının ifadesine göre, doğum yaptıktan sonra paniğe kapılmış ve ne yapacağını şaşırmış. Bebeğin öldüğünü düşünerek köprü altına gömmeye karar vermiş. Ancak savcılık ifadesinde bu iddianın doğruluğunu sorguluyor.
Mahallede Şok: "Böyle Bir Şey Beklemiyorduk"
Olayın yaşandığı bölgede oturan vatandaşlar ise yaşananlara inanamıyor. Mahalle sakinlerinden Ahmet Yılmaz, "Burada herkes birbirini tanır. Böyle bir olayı hiç beklemiyorduk, hepimiz şoktayız" derken, bir başka komşu da "Kadını görürdüm, normal görünüyordu. Ama kim bilebilirdi ki arkasında böyle bir trajedi olduğunu?" diye konuştu.
Aslında bu tür olaylar, toplum olarak yüzleşmekten kaçındığımız gerçekleri bir kez daha hatırlatıyor bize. Psikolojik destek mekanizmalarının ne kadar hayati olduğunu, özellikle doğum sonrası dönemde annelerin nasıl kırılgan bir süreçten geçtiğini görmezden gelemeyiz.
Adli Tıp Raporu Bekleniyor
Olayla ilgili en kritik detaylardan biri de adli tıp raporu. Bebeğin ölüm sebebinin kesin olarak belirlenmesi için yapılan otopsi tamamlandı, ancak resmi rapor henüz açıklanmadı. Rapordaki bulgular, davranın seyrini tamamen değiştirebilir.
Şüpheli anne, çıkarılacağı mahkemece 'kasten öldürme' suçundan yargılanacak. Eğer bebeğin doğumdan sonra öldüğü kanıtlanırsa, suçlamalar da değişiklik gösterebilir. Tabii bu, yaptığının kabul edilebilir olduğu anlamına gelmiyor asla.
İzmir'de yaşanan bu acı olay, aslında hepimize bir kez daha düşünme fırsatı veriyor. Toplum olarak birbirimizi ne kadar görüyoruz? Yardıma ihtiyacı olanlara ulaşabiliyor muyuz? Yoksa herkes kendi kabuğuna mı çekiliyor?
Bu soruların cevabını bulmak belki de bir dahaki trajediyi önlemenin tek yolu. Çünkü biliyoruz ki, önlenebilir acılar en dayanılmaz olanları.