İzmir'in Bornova ilçesi, dün akşam saatlerinde insanın kanını donduran bir trajediye sahne oldu. Evlerinde huzur içinde yaşamaları gereken bir çiftin hayatı, aniden kabusa dönüştü. Yaşlı bir adam, yıllardır birlikte olduğu, kanserle mücadele eden eşine karşı akıl almaz bir vahşet sergiledi.
Olay, Mehmet Ali ve Hatice çiftinin evinde meydana geldi. Komşular, "Çığlıklar duyduk, önce televizyondan sanmıştık" diye anlatıyor olan biteni. Ancak durum çok daha vahimdi. 70 yaşındaki Mehmet Ali, uzun süredir kanser tedavisi gören 68 yaşındaki eşi Hatice'yi, tedavi gördüğü yatağında bıçaklayarak canına kıydı.
Odaya Girenler Gördükleri Karşısında Donup Kaldı
Olay yerine ilk ulaşan komşuların anlattıkları yürek burkuyor. "Kapı açıktı, içeri girdiğimizde gördüğümüz manzara karşısında donakaldık" diye ifade ediyorlar. Yatak, tam bir kan gölüne dönmüştü. Zaten hasta ve zayıf düşmüş olan Hatice'nin hayat mücadelesi, en yakınındaki insanın eliyle son bulmuştu.
Polis ekipleri olay yerine hızla intikal etti. Katil zanlısı koca, olay yerinden kaçmaya bile teşebbüs etmemişti. Sanki yaptığı vahşetin farkındaydı - ya da belki de hiç değildi, kim bilir? Elleri hâlâ kanlıydı ve yıkımın ortasında öylece oturuyordu.
"Neden Yaptı?" Sorusu Cevapsız Kaldı
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, akıllarda aynı soru dönüp duruyor: Neden? Yıllarca birlikte yaşamış, hastalık gibi zor bir dönemden geçmiş bir insan, nasıl olur da bu kadar acımasızca davranabilir? Komşular, çiftin son zamanlarda daha içe kapanık olduğunu söylüyor ama böyle bir şiddetin ipuçlarını göremediklerini belirtiyor.
Psikologlar, bu tür vakalarda genellikle bakım veren yorgunluğu, ekonomik sıkıntılar veya uzun süreli stresin tetikleyici olabileceğini söylüyor. Ancak hiçbir gerekçe, böyle bir vahşeti haklı çıkaramaz elbette.
Hatice'nin cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırılırken, katil zanlısı koca ise gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından, 'kasten adam öldürme' suçundan tutuklanmasını isteyecek.
Bornova'da yaşanan bu trajedi, aile içi şiddetin ne denli korkunç boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. İnsanın, "Daha ne kadar kötüleşebilir ki?" dediği anlarda bile, hayatın nasıl daha acımasız sürprizlerle karşımıza çıkabildiğini gösterdi adeta.