İzmir'in Bornova ilçesi... O her zamanki gibi sakin geçecek sandığımız bir güne, insanın yüreğini burkan bir trajedi sığdı. Erken saatlerde, daha güneş tam anlamıyla yüzünü göstermemişken, bir apartmanın terasında bulunanlar mahallenin sessizliğini paramparça etti.
Kim, neden yapar böyle bir şey? İşte bu soru, olayı duyan herkesin zihninde bir karanlık delik gibi dönüp duruyor. Yeni doğmuş bir bebek -daha hayatının ilk nefeslerini almış- soğuk betonlara terkedilmiş. Üzerinde sadece bir bez, o da ısıtmaya yetmemiş tabii.
Son Dakika Müdahalesi Yetmedi
Olay yerine ulaşan sağlık ekipleri, adeta zamanla yarıştı. Ambulansın içinde yapılan müdahaleler... Kalp masajları, suni solunum - her şey denenmiş. Ama ne yazık ki, küçük beden dayanamamış. Hastaneye yetiştiğinde artık çok geçti.
Şimdi sorular havada uçuşuyor: Bu bebek kimin? Annesi babası nerede? Terk etmek... Böyle bir kararı vermek nasıl bir ruh halini gerektirir? İnsan düşünmeden edemiyor - belki de yardım isteyebilecekken, korku ağır basmıştır. Kim bilir?
Mahallede Şok ve Üzüntü
Olayın yaşandığı bölgede yaşayanlar, sabah uyandıklarında böyle bir manzarayla karşılaşacaklarını asla tahmin edemezlerdi. "Daha dün çocuklar o terasta oynuyordu" diyen bir komşu, sesindeki titremeyle olayın yarattığı travmayı hissettiriyor.
Polis ekipleri, ince eleyip sık dokuyor. Terk edilen bebeğin ailesine ulaşmak için her kapıyı çalıyorlar. Apartman girişlerindeki güvenlik kameraları, o karanlık saatlere ait ipuçları barındırıyor olabilir. Belki de -umarız- bu görüntüler adaletin tecellisine yardımcı olur.
Bu tür olaylar, toplum olarak hepimizin yarasına dokunuyor. Bir bebeğin savunmasızlığı, korunmaya muhtaçlığı... Ve onu terk edenlerin vicdanı - eğer varsa tabii. İzmir sokakları bugün biraz daha soğuk, biraz daha hüzünlü.
Adli tıp raporu bekleniyor. Bebeğin ölüm sebebi netleşecek, belki de bu küçük bedenin başına gelenlerin perde arkası aydınlanacak. Ama şu an, geriye sadece hüzünlü bir sessizlik ve cevaplanmamış sorular kalıyor.