Gözlerimi kapatıyorum ve düşünüyorum: Nasıl olur da bir çocuk, sıradan bir okul gününde bu kadar vahşi bir eyleme kalkışır? Sakarya'da yaşanan bu olay, hepimizin yüreğini ağzına getirdi resmen.
Olay, dün öğle saatlerinde bir ortaokulda patlak verdi. İki öğrenci arasında -henüz ne olduğu tam netleşmeyen- bir tartışma çıktı. Ama bu sıradan bir okul kavgası değildi. Bir anlık öfke, geri dönüşü olmayan bir trajediye dönüştü.
Bıçak Sırtından Döndüler
14 yaşındaki M.E., tartıştığı arkadaşı 13 yaşındaki A.A.'yı boynundan bıçakladı. Evet, yanlış duymadınız. Boynundan! Öyle kolay bacak falan değil. Hayati tehlike yaratan bir bölgeyi hedef almıştı bu çocuk.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı öğrenciyi derhal hastaneye kaldırdı. Ameliyata alındı, durumu kritikti ama şans eseri hayatta kalmayı başardı. Allah'tan kurtuldu diyorum, çünkü milimetrik bir farkla hayatını kaybedebilirdi.
Adalet Sistemi Ne Yaptı?
İşte burası belki de en çok tartışılacak kısım. Saldırgan öğrenci gözaltına alındı, ifadesi alındı. Ama sonra? Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yani evet, bıçaklayan çocuk şu an dışarıda.
Savcılık, 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' istemiyle dava açtı tabii. Fakat sanık öğrenci için 'adli kontrol' kararı verildi. Bu ne demek? Belirli aralıklarla karakola imza atacak, seyahat kısıtlaması olacak - o kadar.
Toplum Tepkili
Sokaktaki vatandaşa soruyorsunuz, herkesin ağzı bir karış açık. "Nasıl yani?" diye soruyor insanlar. Bir çocuğu öldürmeye teşebbüs eden başka bir çocuk, nasıl olur da aynı gün sokağa çıkabilir?
Uzmanlar ise farklı düşünüyor tabii. "Çocuk ceza hukuku farklı işler" diyorlar. "Amacı ıslah etmek, cezalandırmak değil" diye ekliyorlar. Haklılar belki de, ama o yaralı çocuğun ailesine bunu anlatmak ne kadar mümkün?
Asıl Soru: Neden?
Akıllarda onlarca soru işareti var. Bu çocuk neden böyle bir şey yaptı? Aile içi sorunlar mı vardı? Psikolojik problemi mi vardı? Yoksa sadece kontrol edemediği bir öfke anı mıydı?
Okullarda şiddetin arttığı bu dönemde, eğitim sistemimiz acaba nerede hata yapıyor? Çocuklara öfke kontrolünü, iletişimi, sorun çözmeyi öğretemiyor muyuz? Belki de asıl düşünmemiz gereken bu.
Bu olay, sadece Sakarya'nın değil, tüm Türkiye'nin meselesi artık. Çocuklarımızı nasıl yetiştiriyoruz? Onlara hangi değerleri veriyoruz? Ve en önemlisi - böyle trajedilerin tekrarlanmaması için ne yapmalıyız?
Son söz: Üzücü, düşündürücü ve hepimizi derinden sarsan bir olay. Umarım bundan ders çıkarırız da, benzeri vakalarla bir daha karşılaşmayız.