
Dostluk denilince akla gelen ilk şey güven değil midir? İzmir'de yaşayan 25 yaşındaki bir genç de tam olarak böyle düşünmüştü. Ta ki, can dostu sandığı kişinin kendisine oyun oynayacağı ana kadar...
Olay, geçtiğimiz aylarda İzmir'in Bornova ilçesinde yaşandı. Genç adam, uzun yıllardır tanıdığı ve güvendiği arkadaşına banka kartını emanet etti. Belki de hayatının en büyük hatasını yaptığını o an bilmiyordu.
Güvenin Bedeli Ağır Oldu
İşin en trajik yanı, bu olayın sıradan bir dolandırıcılık vakası olmaktan çıkıp, adeta bir kabusa dönüşmesi. Arkadaşı, kartı eline geçirir geçirmez hesabı adeta bir sünger gibi çekmeye başlamış. Ama yetmemiş, bir de kredi çekip kayıplara karışmış!
Genç adam olayı fark ettiğinde iş işten geçmişti. Hesap defterine baktığında gördükleri karşısında adeta dili tutulmuştu. Paranın büyük bir kısmı buharlaşmış, arkadaş dediği kişi ise ortadan kaybolmuştu.
Savcılık Harekete Geçti
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı ele alır almaz hızlı bir şekilde soruşturma başlattı. Toplanan deliller ve yapılan teknik takipler sonucunda zanlı yakalandı. Ancak işin boyutu sanılandan çok daha büyüktü.
Savcılık iddianamesinde, zanlı için tam 100 yıla kadar hapis cezası istedi. Evet, yanlış duymadınız - yüz yıl! Peki neden bu kadar ağır bir ceza? Çünkü yapılan işlemler sadece basit bir dolandırıcılık değil, aynı zamanda organize bir suç şebekesinin parçası olarak görülüyor.
Mahkeme Süreci Devam Ediyor
Dava, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Sanık, "nitelikli dolandırıcılık" ve "örgütlü suç" suçlamalarıyla karşı karşıya. Mahkeme heyeti, dosyayı incelerken bir yandan da mağdurun psikolojik durumunu göz önünde bulunduruyor.
Mağdur genç, mahkeme salonunda yaptığı açıklamada, "Hayatım boyunca bu kadar büyük bir ihanet görmedim. Sadece paramı değil, insanlara olan güvenimi de çaldılar" diyerek yaşadığı dramı gözler önüne serdi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Güvenlik uzmanları, bu tür olayların önüne geçmek için vatandaşları uyarıyor: "Banka kartı ve şifreleriniz asla ve asla başkalarıyla paylaşılmamalı. En yakınınız bile olsa, finansal bilgileriniz sizde kalmalı."
Sonuç olarak, bu olay bize şunu gösterdi: Güvenmek güzel ama tedbiri elden bırakmamak şart. Paranın ve kişisel bilgilerin korunması konusunda herkesin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Mahkeme sonucu merakla beklenirken, bu davanın benzer olaylar için emsal teşkil etmesi bekleniyor.