
İstanbul'da adeta bir finansal kabus yaşanıyor. Öyle ki, yüzlerce vatandaş -bir sabah uyandıklarında- banka hesaplarındaki paralarla birlikte dijital kimliklerini de kaybettiklerini fark ettiler. Evet, yanlış duymadınız: modern çağın bu karanlık dolandırıcılık yöntemi, insanların en mahrem finansal bilgilerine sızmayı başardı.
Peki nasıl oldu bu? Şöyle ki; suçlular, son derece sofistike bir yöntemle -adeta bir siber hayalet gibi- banka hesaplarına erişim sağlayarak her şeyi altüst etti. Telefon numaralarını transfer ettiler, kimlik bilgilerini ele geçirdiler ve ardından da hesapları bloke edip paralara el koydular. İnanması güç ama gerçek!
Çığ Gibi Büyüyen Şikayetler
Olaylar öyle bir noktaya vardı ki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na günler içinde yüzlerce şikayet ulaştı. Mağdurların ortak ifadesi: "Paramızı çekemiyoruz, hesabımız bize kapalı!". Savcılık derhal soruşturma başlattı ve dijital izleri takip etmeye koyuldu.
Ve nihayet, operasyon geldi. İstanbul'da düzenlenen eş zamanlı baskınlarda 11 şüpheli gözaltına alındı. Şimdi, "örgütlü dolandırıcılık" suçlamasıyla yargılanmayı bekliyorlar. Peki bu şüpheliler kim? Tahmin edeceğiniz gibi, teknoloji konusunda oldukça yetenekli -ama ne yazık ki bu yeteneği kötüye kullanan- bireyler.
Peki Biz Ne Yapacağız?
Bu olay aslında hepimize bir uyarı aslında. Dijital dünyada güvenlik önlemlerimizi sıkılaştırmak artık bir tercih değil, zorunluluk. İki faktörlü kimlik doğrulama, şüpheli bağlantılara tıklamama, banka bildirimlerini aktif tutma... Bunlar hayatî önlemlerden sadece birkaçı.
Unutmayalım: suçlular her geçen gün yeni yöntemler deniyor. Onlar teknolojiyle birlikte evriliyorsa, bizim de güvenlik anlayışımız aynı hızla değişmeli. Yoksa başımıza gelmeyecek iş değil, ne yazık ki.
Son düşünce? Belki de paranızı sadece bankada değil, yastık altında da tutmanın zamanı gelmiştir! (Şaka şaka, ama ciddiye alın lütfen.)