
Adana'da yürekleri sızlatan bir dolandırıcılık skandalı daha ortaya çıktı. Bu seferki, vicdan sınırlarını zorlayan cinsten. Şehit ailelerini hedef alan dört kişi, 'yardım fonu' adı altında tam bir insanlık dramı yaşatmış.
Olay öyle basit bir aldatmaca değil, adeta bir ruhsuzluk abidesi. Zanlılar, şehit yakınlarını arayıp devlet kurumlarından geldiklerini iddia ediyorlarmış. Telefonla başlayan bu alçakça tuzak, yüzlere inen bir tokat gibiydi.
Nasıl mı Yaptılar?
İşin en can sıkıcı kısmı: Masum insanlara 'yardım fonu başvurusu' yaptıklarını söyleyerek onları kandırıyorlardı. Kimi zaman banka hesaplarını ele geçiriyorlar, kimi zaman da nakit para transferi yaptırıyorlardı. Her yol mubahtı onlar için.
Adana Emniyet Müdürlüğü'nün Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bu alçaklığın peşine düştü. Aylar süren teknik takip ve fiziki takipler sonunda zanlıların izini buldular. Ve nihayet...
Çöküş Geliyor
Operasyon düzenlendi. Dört şüpheli gözaltına alındı. Yapılan sorgulamalar sonucunda hepsi tutuklanmak için mahkemeye sevk edildi. Ve beklenen oldu - mahkeme, 'suç vasfı ağır' diyerek dört zanlıyı da tutuklattı.
Ortaya çıkan rakamlar ise yürek burkuyor: Yüz binlerce lira. Evet, şehit ailelerinden yüz binlerce lira vurgun yapmışlar. Para miktarının büyüklüğü kadar, işlenen suçun ağırlığı da yargıyı harekete geçirdi.
Adana'da yaşanan bu olay, aslında çok daha büyük bir gerçeğin altını çiziyor: Bazı insanların vicdan sınırı yok. Ama adalet her zaman için tecelli ediyor, geç de olsa.
Şimdi dört vicdansız, cezaevinde hak ettikleri sonu bekliyor. Şehit aileleri ise en azından adaletin yerini bulduğunu görüyor. Bu, belki de yaşadıkları acının küçük bir tesellisi olabilir.