Balıkesir'de yürekleri burkan bir insanlık dramının perde arkasındaki isimler, nihayet adaletin kollarına teslim oldu. İçler acısı bir senaryo yazmışlardı: Şehit ateşiyle yanıp tutuşan aileleri, 'devletten yardım gelecek' yalanıyla avlayıp paralarını almak. Tam bir vicdan testiydi bu ve onlar çaktılar.
Olay öyle basit bir aldatmaca değil, adeta organize bir kumpastı. Kurbanlar, en hassas oldukları bir dönemde, en acımasız tuzakla karşı karşıya kaldı. Telefonları çalıyor ve sahte memur edasıyla, 'Şehit yakınısınız, size ödenek bağlanacak' deniliyordu. İnanmak istemek... İnsanın içinde bir umut ışığı yanıyor ister istemez.
Sonrası mı? Sonrası, inanılmaz bir güven istismarı. "Banka işlem ücreti" ya da "vergi avansı" gibi uyduruk bahanelerle, o ailelerin hesabındaki son kuruşları istediler. Acının ve gururun arasında sıkışıp kalmış insanlar, belki de çocuklarının son hatırasına sahip çıkma telaşıyla, kandırıldıklarını anlayamadılar bile.
Ancak polis devreye girdiğinde işler değişti. Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, iz sürmeye başladı. Sanal alemdeki en ufak bir ipucu, onlar için büyük bir delildi. Çalışma yürütüldü, saatlerce emek verildi ve nihayet 11 şüpheliye aynı anda operasyon düzenlendi.
Gözaltına alınanlar arasında, organize şebekenin beyin takımı olduğu düşünülen isimler de var. Hepsi, birbirinden habersizmiş gibi davransa da, polis sorgularında gerçekler ortaya çıkacaktır. Şimdi onları zorlu bir adalet süreci bekliyor. Şehit ailelerinin ahı ise, bir yerlerde mutlaka tutacak.
Bu olay, toplum olarak ne kadar savunmasız olabildiğimizi bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar uyarıyor: Resmi kurumlar asla telefonla para talep etmez. Şüphe duyduğunuzda, hemen 155'i arayın. Unutmayın, acınızı fırsata çevirmek isteyenler olabilir; lütfen dikkatli olun.
