
Görünüşte mükemmel olan sosyal medya hayatlarının arkasında, hiç de öyle olmayan gerçekler mi yatıyor? İnstagram'da yüz binlerce takipçiye sahip ünlü çift Berkcan ve Merve, eski iş ortağı Yiğit Efe Demirci'nin açtığı davayla sarsıldı. Dosya, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlandı ve ortalığı tam anlamıyla karıştırdı.
Demirci'nin iddiaları gerçekten çok ciddi. Savcılığa sunduğu iddianamede, fenomen çifti "dolandırıcılık" ve "şantaj" yapmakla suçluyor. Eski ortak, çiftin kendisinden 300 bin Türk Lirası'nı "çeşitli vaatlerle" alarak dolandırdığını ve daha sonra bu parayı ödememek için kendisini tehdit ettiğini öne sürüyor. Olay, sosyal medya balonunun nasıl patlayabileceğine dair ibretlik bir hikayeye dönüşmüş durumda.
İddianamedeki Çarpıcı Detaylar
Mahkeme dosyasına göre, Demirci ile fenomen çift arasındaki iş birliği 2022 yılında başlamış. Ortaklık, çeşitli sosyal medya projeleri ve ticari işler için kurulmuş. Ancak işler, Demirci'nin iddiasına göre, beklenildiği gibi gitmemiş. İşte tam bu noktada, göz alıcı Instagram paylaşımlarının ardındaki karanlık yüz ortaya çıkmış.
- Para Transferi: Demirci, çifte toplam 300 bin TL'lik bir para aktardığını ve bunun karşılığında belirli işlerin yapılacağı sözü aldığını iddia ediyor.
- Sözde Projeler: Fenomen çiftin, hiçbir zaman hayata geçirilmeyen sosyal medya kampanyaları ve reklam projeleri için bu parayı aldığı öne sürülüyor.
- Tehdit ve Şantaj: En vahim iddia ise, Demirci parayı geri istediğinde çiftin kendisini tehdit etmesi ve şantaja maruz bırakması.
Davacı taraf, elinde bu iddiaları destekleyecek mesaj kayıtları ve ses kayıtları olduğunu belirtiyor. Mahkeme, bu delilleri incelemeye başladı bile. Peki, milyonlarca beğeni alan bu çift, gerçekten de bir dolandırıcılık operasyonunun parçası olabilir mi? Cevap, mahkeme sürecinin ilerleyen günlerinde netleşecek.
Çiftin Sessizliği ve Savunması
Öte yandan, davalı konumundaki Berkcan ve Merve çifti ise şimdilik sessizliğini koruyor. Avukatları aracılığıyla yaptıkları ilk açıklamada, iddiaların "asılsız" olduğunu ve bunu mahkemede ispatlayacaklarını söylediler. Onlara göre, bu dava, başarıları kıskanılan bir çifte karşı açılmış bir tür "itibar suikastı".
Ancak şu bir gerçek ki, sosyal medya dünyasının parlak ışıkları altında, bazen gerçekler gölgelerde kalabiliyor. Takipçiler, çiftin lüks tatil fotoğraflarının ve pahalı marka paylaşımlarının ardında böyle bir iddianın yatıyor olmasına inanmakta zorlanıyor. Kimi takipçiler çifte destek verirken, kimi de "İşte sosyal medya gerçek yüzünü gösterdi" yorumları yapıyor.
Davanın bir sonraki duruşması önümüzdeki haftalarda yapılacak. Mahkeme, hem finansal kayıtları inceleyecek hem de tarafların sunduğu dijital delilleri değerlendirecek. Sonuç ne olursa olsun, bu dava, sosyal medya fenomenliği kavramını ve bu dünyanın hesap verilebilirliğini bir kez daha tartışmaya açacak gibi görünüyor. Sizce, bu bir dolandırıcılık vakası mı yoksa bir kıskançlık hikayesi mi? Cevabını merakla bekliyoruz.