
Artık dayanılacak gibi değildi. Sosyal medya ve dijital platformlar, bir anda 'sıfır faizle', 'harikulade fırsatlarla' hac yolculuğu vadeden reklamların istilasına uğramıştı. İnsanların dini duygularını ve maddi sıkıntılarını istismar eden bu ilanlar, nihayetinde yetkililerin radarına girdi.
Ticaret Bakanlığı, tam da bu noktada devreye girdi ve acımasızca işleyen bu aldatma mekanizmasının çarklarına bir çomak soktu. Rekabet Kurumu, yaptığı derinlemesine incelemelerin neticesinde, bu reklamları yayınlayan firmalara ağır idari para cezaları kesilmesine hükmetti. Bu, vatandaşı korumak adına atılmış, son derece önemli bir adımdı.
Peki, Bu Reklamlar Neden Bu Kadar Tehlikeliydi?
İşin özü şu: Bu firmalar, genellikle insanlara gerçekte olmayacak vaatlerde bulunuyor. 'Taksitle ödeme imkanı' diye sunulan şeyin aslında yüksek faizli bir kredi olduğunu, 'her şey dahil' paketlerin ise birçok kritik masrafı kapsamadığını sonradan fark ediyor insanlar. Bu, açıkça bir tüketici aldatmacası.
Bakanlık, özellikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 'aldatıcı reklam' ve 'haksız ticari uygulamalar' başlıklı maddelerini işaret etti. Yani, yasanın çiğnendiği çok net bir şekilde ortaya kondu.
Sonuç: Artık Göz Açtırılmıyor
Bu karar, bundan sonra benzer bir yola sapmayı düşünen firmalara da güçlü bir mesaj niteliği taşıyor. Devlet, vatandaşının aldatılmasına, özellikle de hac gibi kutsal bir yolculuk üzerinden göz yummayacak. Yapılan denetimler ve alınan tedbirler sıkılaştırıldı. Bu, hem piyasa düzeni hem de sıradan vatandaş için gerçek bir kazanç.
Peki ya siz? Böyle bir reklamla karşılaşırsanız ne yapmalısınız? Hiç tereddüt etmeden, durumu derhal Ticaret Bakanlığı'nın ilgili birimlerine şikayet etmelisiniz. Unutmayın, sessiz kalmak, bu tarz haksız uygulamaların önünü açmaktan başka bir işe yaramaz.