
Adana'da yaşananlar, gerçek hayatta başınıza gelebilecek en absürt senaryolardan biri. İnsanlar dolandırıldı, paralarını kaybetti ve sonra... ironinin daniskası... kendileri şüpheli sandalyesine oturmak zorunda kaldı. Nasıl mı?
Olay öyle sıradan bir 'sahte evrak' hikayesi değil. Tam bir kâbus döngüsü. Bir grup vatandaş, emeklerini, birikimlerini kaptırdıkları yetmiyormuş gibi, bir de savcılık koridorlarında kendilerini ifade verirken buluverdi. Hayat bazen böyle acımasız oyunlar oynuyor işte.
İnandılar, Güvendiler ve... Kaybettiler
Her şey, kurbanların tapu ve miras işlemleri için yardım isteyecekleri kişilere ulaşmasıyla başladı. Bu kişiler -sözde- işleri halledeceklerdi. Ama inandıkları, güvendikleri her şey bir anda bir kâğıt yığınına dönüştü. İmzalar atıldı, paralar ödendi ve sonra? Sonrası sessizlik.
Ortalık durulunca, mağdurlar işin aslını öğrenmek için resmi kurumlara başvurdu. Ve cevap, midelerini bulandıracak cinstendi: Hiçbir işlem yapılmamıştı. Sunulan belgelerin tamamı sahteydi. Yani, koca bir hiç uğruna paraları uçup gitmişti.
Kurbanların Şüpheli Olma Dramı
Asıl trajedi ise bundan sonra başladı. Polis, sahte belgeleri kimin düzenlediğini bulmak için soruşturma başlattı. Mantık basit: Sahte belgeyi kullanan herkes potansiyel şüpheli. Ve maalesef, dolandırılan mağdurlar da bu kapsama girdi. Yani, hem kandırıldılar hem de 'suçun faili mi, yoksa mağduru mu?' ikilemiyle karşı karşıya kaldılar.
Adliyelerde ifade vermek, savcılık önünde kendilerini açıklamaya çalışmak... Tüm bunlar, yaşadıkları maddi kaybın yanında devede kulak kalan bir psikolojik yıkımdı. İnsanın içini acıtan bir durum.
Peki bu nasıl oldu? Nasıl oldu da bu insanlar böyle bir tuzağa düştü? Cevap, dolandırıcıların insan psikolojisini nasıl ustalıkla kullandığını gösteriyor. Zayıf anlarınızı, acelenizi, belki de biraz naifliğinizi kullanıyorlar. Size en çok ihtiyacınız olan şeyi -çözümü- vaat ediyorlar.
Alınacak Ders: Güven, Ama Sorgula
Bu olayın bıraktığı en büyük ders şu: Resmi işlemlerde asla ama asla kestirme yollara başvurmayın. Herhangi bir işlem için size 'arkadan kapıyı açacağını' söyleyen, resmi prosedürler dışında hareket eden kişilere temkinli yaklaşın. Unutmayın, gerçek çözümler genellikle daha uzun sürer ama sağlamdır.
Adana'da yaşanan bu acı tecrübe, sadece o bölge için değil, herkes için bir uyarı niteliğinde. Dolandırıcılar her yerde ve her zaman avlarını bekliyor. Siz siz olun, şüpheci olmaktan asla çekinmeyin.