Düşünsenize - araç kiralıyorsunuz, sonra onu çalıyormuş gibi satıyorsunuz. Ne yani, şeytanın aklına bile gelmez diyeceğiniz türden bir olay İzmir'de yaşandı. Gerçek hayatta böyle şeyler olur mu demeyin, oldu işte!
Olayın merkezinde, 2021 model göz alıcı bir SUV var. Şüpheliler - ki isimleri verelim: M.A. ve A.Y. - bu aracı normal bir kiralama süreciyle elde ettiler. Evet, yasal yollarla! Sonrası mı? İşte orada işler karışıyor.
Sahte Belgeler ve İkna Edici Yalanlar
Bu ikili, araçla ilgili bütün evrakları özenle - hem de çok özenle - taklit etmişler. Ruhsat, sigorta, kimlik fotokopileri... Her şey o kadar inandırıcıymış ki, alıcıyı ikna etmeleri an meselesi olmuş. 'Aracı satıyoruz' demişler, 'acil nakit lazım' diye eklemişler. Classic dolandırıcılık hikayelerinden farkı yokmuş gibi görünüyor değil mi? Ama bekleyin, daha bitmedi.
Alıcı - adını verelim, Sayın C.K. - araç için 800 bin lira gibi ciddi bir meblağ ödemiş. Nakit! Paranın elden teslim edildiği, resmiyette olmayan bir alışveriş. İnsanlar hala böyle işlere nasıl kanıyor diye düşünmeden edemiyor insan.
İşler Karışıyor
Olayın patlak vermesi ise tamamen tesadüf. Gerçek sahibi - yani kiralama şirketi - aracın kiralama süresinin uzatılmadığını fark edip peşine düşünce, her şey ortaya çıkmış. Polis devreye girmiş ve yapılan teknik ve fiziki takipler sonucunda şüpheliler yakalanmış.
Yakalanmaları da cabası! M.A. olay yerinden kaçmaya çalışırken, A.Y. ise saklanmak için çatıya çıkmış. Gerçek bir film sahnesi gibi! Polis ekipleri her ikisini de etkisiz hale getirmeyi başarmış.
Peki Ya Sonrası?
Şüpheliler ifadelerinde oldukça ilginç detaylar paylaşmışlar. 'Aracı satmaya karar verdik' demişler. Karar vermek kolay tabii! Para da hemen harcanmış - ki bu tip durumlarda klasik bir davranış. Nakit akışı izi bırakmıyor ne de olsa.
Savcılık işlemi yapan polis, her iki şüpheliyi de 'güveni kötüye kullanmak' suçundan adliyeye sevk etti. Şimdi onları zorlu bir yargı süreci bekliyor. Hakim karşısında bu yaratıcı - ve bir o kadar da aptalca - planı nasıl savunacaklarını merak etmemek elde değil.
Bu olay, hepimize önemli bir ders veriyor aslında. Özellikle de yüksek değerli alışverişlerde resmi kanalları kullanmanın, her türlü belgeyi detaylıca incelemenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Paranız cebinizden çıkmadan önce iki kere düşünün derim ben!
