
İstanbul'da neredeyse kusursuz planlanmış bir dolandırıcılık girişimi, bir kuyumcunun soğukkanlı müdahalesi sayesinde suya düştü. Olay, şehrin kalabalık caddelerinden birinde, her gün yüzlerce müşteriyi ağırlayan küçük ama köklü bir kuyumcu dükkanında patlak verdi.
Müşteri -adını vermek istemeyen orta yaşlı bir beyefendi- önemli miktarda altın almak niyetindeydi. Tam 250 bin liralık! İşlemler başlamak üzereyken telefon çaldı. Arayan kişi kendisini 'avukat' olarak tanıtıyordu ve müşteriyi acilen işlemi durdurması konusunda uyarıyordu.
Kuyumcu Mehmet Bey (gerçek ismi saklı tutuluyor) o anları şöyle anlatıyor: "Müşterimin yüz ifadesi bir anda değişiverdi. Telefondaki kişi onu bir şekilde ikna etmeyi başarmıştı. Ama bir şeyler tam olarak oturmuyordu kafamda. İçime doğdu bir anda - bu işte bir gariplik var diye."
İşte o kritik anda Mehmet Bey devreye girdi ve müşteriden telefonu kendisine vermesini rica etti. Telefonun diğer ucundaki 'avukat' ile yaptığı kısa ama çarpıcı diyalog her şeyi ortaya çıkardı:
"Hukuk dilinden anlamayan biri olsaydım belki kandırılabilirdim ama" diyor Mehmet Bey ve ekliyor: "O kişinin kullandığı terimler, cümle yapıları hiç de avukatvari değildi. Biraz sorgulayınca tir tir titremeye başladı sesi. Sonrasında zaten telefonu kapattı."
Olayın en dikkat çekici yanı? Dolandırıcının müşterinin tam o sırada kuyumcuda olduğunu nasıl bildiği. Bu, hâlâ çözülememiş bir gizem olarak duruyor. Belki takip ediliyordu, belki de cihazlarına yüklenmiş bir casus yazılım vardı. Kim bilir?
Emniyet yetkilileri benzer dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşları uyarıyor: "Özellikle yüksek tutarlı işlemlerde mutlaka ikinci bir doğrulama yöntemi kullanın. Size ulaşan kişilerin kimliklerini bağımsız kaynaklardan teyit edin. Unutmayın - gerçek bir avukat asla telefonla para transferi durdurmanızı istemez."
Mehmet Bey ise olayla ilgili şu çarpıcı yorumu yapıyor: "Belki de 20 yıllık tecrübemin içime doğurduğu bir histi beni uyaran. Müşterimi kaybetmeyi göze alarak müdahale ettim ama doğru olanı yaptığımı biliyordum. Sonuçta güven bu mesleğin temeli."
Bu olay, günümüzde giderek daha sofistike hale gelen dolandırıcılık yöntemlerine karşı hepimizin daha dikkatli olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Neredeyse kusursuz planlanmış bu girişim, basit bir kuyumcunun sağduyusu sayesinde suya düştü. Peki bir sonraki kurban bu kadar şanslı olacak mı? İşte asıl soru bu.