
O salı günü her şey olağandı aslında. Kahvenizi yudumlarken telefonunuz çalıyor ve karşınızda kendini bankadan gösteren bir ses... İşte tam da böyle bir andı İstanbul Sancaktepe'de yaşayan M.E.'nin başına gelenler.
Telefondaki ses, inandırıcılığı tüyler ürpertici derecede yüksek bir tonda, "Hesabınıza izinsiz erişim tespit ettik" diyordu. Acil bir durum vardı ve M.E.'nin tüm birikimleri tehlikedeydi. Saatlerce süren telefon görüşmeleri, bir kurgunun parçasıydı aslında.
Komşunun Şüphesi ve Polis Kimliği
O sırada kapı çalındı. Komşusu, uzun süredir devam eden telefon görüşmelerinden rahatsız olmuştu. "Bir şey mi oldu?" diye sordu. M.E. olanları anlatırken komşusunun yüz ifadesi değişti. Meğer komşu, emniyet teşkilatında görevli deneyimli bir polis memuruydu.
"Hemen kapat telefonu!" dedi o an. Sesindeki o keskin ton, her şeyi anlatmaya yetiyordu. Polis memuru, bu numaranın dolandırıcılara ait olduğunu hemen tanıdı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kayıtlarında bu numara defalarca kez işaretlenmişti.
Son Anda Kurtuluş
O anda M.E. banka hesabına erişmek üzereydi. Parmakları klavyenin üzerinde gezinirken komşusunun uyarısıyla kendine geldi. Dolandırıcılar, tam da paranın transfer edileceği saniyelerde engellenmişti.
Polis memuru hemen işe koyuldu. İlçe emniyet müdürlüğüne haber verdi ve numara bloke edildi. M.E.'nin yüzündeki o şaşkın ifade – bir rahatlama ve tedirginlik karışımı – her şeyi anlatmaya yetiyordu.
Olay sonrasında emniyet yetkilileri vatandaşları uyardı: "Bankalar sizden asla şifre veya kişisel bilgi talep etmez. Bu tarz aramalara itibar etmeyin."
Bu olay, komşuluk ilişkilerinin önemini bir kez daha hatırlattı. Kim bilir belki de sizin komşunuz da sizi beklenmedik bir tehlikeden kurtarabilir. Şehir hayatında o samimi bağların ne kadar kıymetli olduğunu gösteren bir hikâye...