İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde yaşanan olay adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi. Düşünsenize, kapınız çalınıyor ve karşınızda polis ve savcı var. Tam güvenmişken, aslında her şeyin kurgudan ibaret olduğunu anlıyorsunuz. İşte tam da böyle bir senaryo, gerçek hayatta yaşandı.
Olayın detaylarına gelirsek... Geçtiğimiz günlerde Beylikdüzü'nde düzenlenen operasyonla birlikte, polis ve savcı kılığına girerek vatandaşları dolandırdıkları iddia edilen 4 şüpheli gözaltına alındı. Bu kişilerin, kurbanlarına kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp tam 23 milyon lira dolandırdıkları ortaya çıktı.
Nasıl mı Yaptılar?
Yöntem o kadar inandırıcıydı ki, insanın aklına "Acaba ben olsam kanar mıydım?" sorusu geliyor. Şüpheliler, kurbanların kapılarını çalarak kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıyorlarmış. Resmi görünümlü kimlikler ve kıyafetlerle her şeyi gerçekçi kılıyorlarmış.
Kurbanlara, "Aranızdan biri büyük bir dolandırıcılık davasında şüpheli" diyerek onları korkutuyorlarmış. Sonra da "Paranızı güvence altına alalım" bahanesiyle evlerindeki nakit paraları ve değerli eşyaları topluyorlarmış. İnanması güç ama bu yöntemle tam 23 milyon lira vurgun yapmayı başarmışlar.
Operasyon Nasıl Gerçekleşti?
Olayın ortaya çıkması ise bir kurbanın şüphelenip polise başvurmasıyla oldu. Beylikdüzü Emniyet Müdürlüğü ekipleri, derinlemesine bir soruşturma başlattı. Görgü tanıklarından alınan ifadeler, teknik takip ve fiziki takipler sonucunda şüphelilerin kimlikleri tespit edildi.
Ve nihayet... Geçtiğimiz gün düzenlenen operasyonla birlikte 4 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda, operasyonda kullandıkları sahte kimlikler, polis yelekleri ve diğer deliller ele geçirildi.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, şüphelilerin daha önce benzer dolandırıcılık olaylarına karışıp karışmadıkları da araştırılıyor. Emniyet yetkilileri, vatandaşları resmi kişilerin kimliklerini dikkatlice kontrol etmeleri konusunda uyarıyor.
Bu olay, güvenlik güçlerine duyulan güvenin nasıl istismar edilebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek oldu. İnsan ister istemez düşünüyor: Günümüzde kimseye güven kalmadı mı gerçekten?
