Patronunu ve Polisi Peşinden Koşturan Adamın Sonu: Gazetecilere Tehditler Savurdu!
Polisten Kaçan Dolandırıcı Gazetecilere Tehdit Savurdu

İstanbul'da nefes kesen bir kovalamacanın ardından gözaltına alınan bir şüpheli, adeta filmleri aratmayan bir performans sergiledi. Önce kendisine iş imkanı sağlayan patronunu büyük bir meblağ dolandırdığı iddia edilen şahıs, polis ekiplerinden de ustalıkla kaçmayı başarmıştı. Ancak sonunda şansı yaver gitmedi.

Olay, geçtiğimiz günlerde İstanbul'un hareketli caddelerinden birinde yaşandı. Polis ekipleri, hakkında dolandırıcılık suçundan yakalama emri bulunan şüpheliyi sıkıştırdı. Fakat o anlar için 'kaçış' deyip geçmek hata olurdu - adam adeta bir su samuru gibi kaybolmayı başardı. Ne var ki bu zaferi kısa sürdü.

Kamera Şakasına Gelmedi

Olay yerine gelen gazeteciler, tam da olayın heyecanını kaydetmeye başlamışlardı ki, beklenmedik bir gelişme yaşandı. Polis tarafından gözaltına alınan şüpheli, gazetecilerin kameralarına yönelerek agresif bir tavır sergiledi. "Bunları çekmeyin!" diye bağıran şahıs, açıkça tehditler savurmaya başladı.

İnsan merak ediyor doğrusu - acaba bu kadar öfkenin sebebi neydi? Belki de yakalanmanın verdiği hayal kırıklığı, belki de işlediği suçların ağırlığı... Kim bilir?

Patronunun Dilinden Düşmeyen Adam

Olayın diğer bir ilginç yanı ise mağdur işverenin ifadeleriydi. Kendisine uzun süredir çalışan ve güvendiği birini dolandırıcılıkla suçlamak zorunda kalan patron, "Böyle bir şey beklemiyordum" diyordu. İnsanın içi acıyor gerçekten - güvenin bu kadar istismar edilmesi...

Polis ekipleri, şüphelinin önceki kaçış girişimlerini de değerlendiriyor. Anlaşılan o ki, bu adam polislerle körebe oynamaya alışkındı. Ama her oyunun bir sonu olduğu gibi, onun da şansı bu sefer tükenmişti.

Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, gazetecilere yönelik tehditler için ayrıca işlem yapılması bekleniyor. Medya çalışanlarının görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları bu tür saldırılar, maalesef toplumumuzda giderek artan bir sorun haline geliyor.

Sonuç olarak, bu olay bize bir kez daha gösterdi ki: Suç her ne kadar kısa vadede kazanç gibi görünse de, sonunda mutlaka yakayı ele veriyor. Ve gazetecilerin kamuoyunu aydınlatma görevi, hiçbir tehditle engellenemeyecek kadar önemli.