20 Kilo Gümüşün Dramatik Hikayesi: Kime Kaldı, Kime Kayıp?
20 Kilo Gümüş Bulanı Şoke Eden Mahkeme Kararı!

İstanbul'da sıradan bir apartman dairesinde, neredeyse bir film senaryosunu aratmayacak bir drama sahne oldu. Komşusunun evinde tam 20 kilo gümüş külçe bulan bir kişi, 'buldum oldu' mantığıyla hareket etti ama hukuk hiç de öyle düşünmüyordu.

Olay şöyle gelişti: Bir apartman sakini, komşusunun evinde –tam olarak nasıl olduysa– unutulmuş 20 kilogramlık gümüş külçelere rastgeliyor. İnsanın aklına hemen 'define buldum' hikayeleri geliyor değil mi? Ama işler hiç de öyle yürümüyor.

Hukuk Ne Diyor?

Mahkeme kararı herkesi şaşırttı! Gümüşleri bulan kişi, 'bulanın malı olur' mantığıyla hareket etse de, Türk Medeni Kanunu'nun 772'nci maddesi çok net: Bulunan mal, kaybedene iade edilmek zorunda. Eğer kayıp mal sahibi bulunamazsa –ki bu durumda bulunmuş– mal hazineye kalıyor.

Yani o 20 kilo gümüş, bulan kişiye değil, devlete ait olacak. İnanılır gibi değil!

Peki Ya Bulan Kişi?

Mahkeme, gümüşleri bulan kişiyi 'haksız zilyet' olarak kabul etti. Yani o gümüşler üzerinde hiçbir hakkı yok. Üstelik gümüşleri saklamakla da suç işlemiş oldu.

Olayın bir de şu tarafı var: Gümüşlerin gerçek sahibi belli değil. Komşu, bu değerli madenleri nereden aldı, nasıl unuttu? Bu soruların cevabı ise meçhul.

Sonuç Ne Oldu?

Mahkeme, 20 kilo gümüşün hazineye devredilmesine karar verdi. Bulan kişi ise elleri boş kaldı. Üstelik yargılama sürecinin getirdiği stres ve maddi yükü de üstlenmek zorunda kaldı.

Bu olay, hukukun bazen ne kadar sürprizlerle dolu olabileceğini gösteriyor. Sokakta para bulsak belki cebimize atarız ama 20 kilo gümüş? O iş öyle olmuyor işte...

Son düşünce: Belki de en doğrusu, bulduğumuz her şeyi –değerli de olsa– yetkililere bildirmek. Ne dersiniz?