Paris'in kalbinde, dünyanın en ikonik kültür hazinelerinden biri olan Louvre Müzesi'nde bugün yaşananlar, gerilim filmlerini aratmayacak türdendi. Her şey, öğle saatlerine doğru aniden yükselen güvenlik alarmlarıyla başladı.
Müze içindeki hareketlilik bir anda telaşa dönüştü. Ziyaretçilerin yüzlerindeki şaşkın ifadeyi tarif etmek zor - bir dakika Mona Lisa'ya hayranlıkla bakıyorsunuz, bir dakika sonra güvenlik görevlileri sizi hızlıca dışarı çıkarıyor.
Anlık Kaos ve Tepkiler
Olay yerindeki bir turist, "Önce küçük bir karmaşa olduğunu düşündük" diyor ve ekliyor: "Ama sonra herkesin ciddi şekilde dışarı yönlendirildiğini görünce işin renginin değiştiğini anladık."
Müze yönetiminin yaptığı açıklama ise durumun vahametini gözler önüne serdi: Güvenlik protokolleri devreye girmişti ve her ihtimale karşı tesis tamamen boşaltılıyordu. Kimse içeri giremiyor, dışarıdakiler ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Güvenlik Önlemleri Tepki Çekti Mi?
Aslında şunu söylemeliyim - Louvre, zaten dünyanın en sıkı korunan müzelerinden biri. Yine de böyle bir alarmın çalması, herkesi tedirgin etmeye yetiyor. İşin garip tarafı, sonradan ortaya çıktı ki aslında gerçek bir soygun girişimi yokmuş.
Peki neydi bütün bu telaşın sebebi? Görünüşe göre teknik bir arıza veya yanlış alarm, dünyanın en değerli sanat koleksiyonlarından birini barındıran bu mabedi birkaç saatliğine felç etmeyi başarmıştı.
Fransız yetkililer olayı "yanlış alarm" olarak nitelendirse de, bu tür durumların aslında ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi. Düşünsenize, içerde milyarlarca dolar değerinde tarihi eser var ve en ufak bir şüphe bile tüm sistemi kilitleyebiliyor.
Müzenin ne zaman tam olarak normale döneceği ise halen belirsizliğini koruyor. Ziyaretçiler sosyal medyadan hayal kırıklıklarını dile getirirken, tur rehberleri de programlarının altüst olduğundan bahsediyor.
Sonuçta, bugün Paris'te sanat tarihi açısından sıradan bir gün değildi. Belki de hiçbir şey olmadı - ama "ya olsaydı" sorusu, herkesin aklında bir soru işareti olarak kaldı.
