Paris'in kalbinde, dünyanın en ünlü müzelerinden Louvre'da yaşananlar gerçekten akıl almaz. Kim derdi ki bu kadar sıkı güvenlik önlemleri arasında tarihi eserler sessiz sedasız kaybolup gidecek?
Olay şöyle gelişmiş: Müze çalışanları, geçen hafta rutin bir envanter kontrolü sırasında işin farkına varmış. İki değerli Rönesans dönemi madalyonu ve bir Orta Çağ'a ait altın işlemeli kolyenin yerinde olmadığını fark etmişler. İşin ilginç yanı, bu eserlerin ne zaman kaybolduğu konusunda kimsenin en ufak bir fikri yokmuş.
Güvenlik Kameraları İşe Yaramamış
Müze yetkilileri hemen güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye başlamış. Ama ne yazık ki -inanması güç ama- o tarihlere ait kayıtların büyük bölümü silinmiş. Geriye kalan görüntülerde ise net bir şey görünmüyormuş. Sanki hayalet gibi birileri gelip bu eserleri almış gibi.
Bir müze görevlisi, 'Bu iş profesyonelce yapılmış' diyor sesi titreyerek. 'Adeta bir film sahnesi gibi. Kimse bir şey görmemiş, duymamış. Eserler sergi salonundan değil, depodan alınmış. Envanterde tozlu raflarda durdukları için kayıp günlerce fark edilmemiş.'
İşin İlginç Detayları
- Çalınan eserlerin toplam değeri 750 bin Euro'yu buluyor
- Olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçmiş fark edilmeden
- Müze yönetimi olayı hemen polise bildirmiş
- Fransız yetkililer uluslararası interpol birimlerini devreye sokmuş
Sanat dünyası bu olayı konuşuyor tabii. Uzmanlar, 'Bu tür eserlerin yeraltı piyasasında satılması neredeyse imkansız' diyorlar. Peki o zaman neden çalındılar? Belki de özel bir koleksiyoncu için mi? Ya da fidye için mi? Kimse emin değil.
Louvre Müzesi yetkilileri ise -anlaşılır bir şekilde- oldukça tedirgin. Ziyaretçilere 'güvenlik önlemlerimiz en üst düzeyde' açıklaması yapıyorlar ama bu son olay, bu sözlerin ne kadar güvenilir olduğunu sorgulatıyor insana.
Bu arada, müzenin güvenlik şefinin izne ayrıldığı söyleniyor. Tesadüf mü, yoksa zorunlu bir izin mi? Bilen yok. Fransız polisi soruşturmayı derinleştiriyor ama işin içinden çıkmaları pek kolay görünmüyor.
Sonuçta, dünyanın en güvenli müzelerinden birinde, gözlerin önünde tarih yağmalanmış. İnsan düşünmeden edemiyor: Acaba diğer müzelerde de benzer 'kayıplar' var mı? Belki de buzdağının sadece görünen kısmıdır bu olay...