Paris'in kalbinde, dünyaca ünlü Louvre Müzesi'nde nefesleri kesen bir olay yaşandı. Adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran bu hikaye, aslında gerçek hayatın ta kendisi. Müzenin o meşhur cam piramidi altında, kimsenin beklemediği bir hareketlilik vardı.
Olay şöyle gelişti: Geçtiğimiz hafta, müzenin kapanış saati yaklaşırken, üç şüpheli kişi son ziyaretçiler arasında kaybolmuştu. Normalde turist gibi görünüyorlardı ama davranışları hiç de öyle değildi. İçlerinden biri sürekli olarak güvenlik kameralarını inceliyor, diğeri ise koridorlardaki hareket detektörlerinin yerlerini not alıyordu. Üçüncüsü ise -en tehlikelisi- müze görevlilerinin devriye rotalarını takip ediyordu.
Uluslararası İşbirliği Devreye Giriyor
Fransız polisi, aslında bu üçlüyü bir süredir takip ediyormuş. İşin ilginç yanı, Interpol'den gelen bir ihbar sayesinde harekete geçmişler. Görünüşe göre bu ekip, daha önce de Avrupa'nın çeşitli müzelerinde benzer girişimlerde bulunmuş. Ancak bu sefer işler planladıkları gibi gitmeyecekti.
Operasyon anı gerçekten filmlikti. Hırsızlar, müzenin teknik odasına sızmaya çalışırken, özel ekip tarafından ansızın kuşatıldılar. Ellerinde son teknoloji elektronik cihazlar ve müzenin güvenlik sistemini devre dışı bırakmak için özel olarak hazırlanmış ekipmanlar vardı. Neyse ki hiçbir sanat eseri zarar görmedi - bu en önemli kısmı.
Peki Nasıl Yakalandılar?
İşte bu kısım gerçekten ilginç:
- Bir müze görevlisi, şüpheli davranışları fark edip sessizce yetkililere bildirmiş
- Güvenlik kameraları, grup üyelerinin normal turist davranışlarından sapmalarını kaydetmiş
- Elektronik gözetim sistemleri, yasak bölgelere yaklaşma girişimlerini tespit etmiş
- Ve en önemlisi - uluslararası polis veri tabanındaki önceki kayıtlar eşleştirilmiş
Şu an üç şüpheli de Paris'teki bir gözaltı merkezinde sorgulanıyor. Savcılık, "organize çete üyeliği" ve "kültür varlığı kaçakçılığına teşebbüs" suçlamalarıyla dava açmayı planlıyor. Eğer suçlu bulunurlarsa, önlerinde uzun yıllar hapis cezası var.
Louvre Müzesi yetkilileri ise olaydan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Müze müdürü, "Bu olay, dünyanın en değerli sanat hazinelerini korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi" dedi. Ayrıca güvenlik önlemlerinin daha da artırılacağının altını çizdi.
Bu arada, sanat dünyasında böyle soygun girişimleri maalesef hiç de nadir değil. Ancak bu seferki, teknoloji ve insan duyarlılığının mükemmel birleşimi sayesinde başarısız oldu. Belki de en iyi haber, Mona Lisa'nın ve diğer paha biçilmez eserlerin güvende olması.