Paris'in kalbinde, dünyanın en ünlü müzelerinden Louvre'da yaşanan olay, adeta bir gerilim filmini aratmıyor. Öyle ki, tam donanımlı güvenlik sistemlerinin gözleri önünde, sadece sekiz dakika gibi inanılmaz kısa bir sürede tarihi bir soygun gerçekleştirilmiş.
Olayın detayları ortaya çıktıkça, uzmanların dili tutuldu. Çünkü çalınan eserlerin değeri, milyonlarca avroyu buluyor. Bu kadar kısa sürede bu kadar değerli eserin çalınabilmesi, müze güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Göz Açıp Kapayıncaya Kadar Kayboldular
Sekiz dakika nedir ki? Belki bir kahve molası, belki telefonda kısa bir görüşme. Ama Louvre'daki bu profesyonel ekip için, dünyanın en değerli sanat hazinelerinden bazılarını ele geçirmek için fazlasıyla yeterli bir süreydi.
Müze yetkilileri, olay anında yaşananları anlatırken hâlâ şok olduklarını belirtiyorlar. "Gözümüzü kırpmamıştık ki, eserler yerinde yoktu" diyor bir güvenlik görevlisi. Gerçekten de, modern çağda böyle bir soygunun gerçekleşmesi, akıllara durgunluk veriyor.
Çalınan Eserler ve Akıl Almaz Değerleri
Peki ne çalındı bu kısa sürede? İşte liste:
- 16. yüzyıldan kalma altın işlemeli bir İspanyol madalyonu - 2.3 milyon avro
- Rönesans dönemine ait nadir bir fildişi oyma - 1.8 milyon avro
- Barok döneminin en değerli minyatür portrelerinden biri - 3.1 milyon avro
- Antik Mısır'dan kalma altın varaklı bir muska - 950 bin avro
Toplamda? Neredeyse 8 milyon avroluk bir kayıp! Bu rakam, sokaktaki insan için neredeyse hayal bile edemeyeceği bir servet.
Nasıl Oldu da Kimse Fark Etmedi?
Asıl merak edilen, dünyanın en gelişmiş güvenlik sistemlerine sahip bir müzede bu soygunun nasıl gerçekleşebildiği. Uzmanlara göre, hırsızlar müzenin ziyaretçi trafiğinin en yoğun olduğu anı seçmişler. Kalabalığın arasında kaybolmak, onlar için çocuk oyuncağı olmuş.
Bir güvenlik uzmanının dediği gibi: "Bazen en karmaşık sistemleri alt etmenin yolu, en basit yöntemlerdir." Ve bu ekip, bu kuralı mükemmel şekilde uygulamış.
Fransız polisi, olayla ilgili soruşturmanın tüm hızıyla devam ettiğini açıkladı. Ancak şu ana kadar somut bir ipucuna ulaşılamadı. Hırsızlar, adeta buhar olup uçmuşlar.
Sanat dünyası ise bu kayıptan derinden etkilenmiş durumda. Bir sanat tarihçisinin ifadesiyle: "Bu eserler sadece maddi değeriyle ölçülemez. Her biri, insanlık tarihinin bir parçası."
Peki sizce, böyle değerli eserler bir daha bulunabilecek mi? Yoksa karanlık koleksiyoncuların raflarında kaybolup gidecekler mi? Zaman gösterecek...