Paris'in kalbinde, dünyanın en ünlü müzelerinden Louvre'da yaşananlar tam anlamıyla bir gerilim filminden fırlamış gibi. Öyle ki, bu olayı duyan herkes 'Nasıl yani?' diye soruyor. Çünkü ortada inanılması güç bir senaryo var: 88 milyon Euro değerindeki paha biçilmez bir tarihi eser, müzenin sıkı güvenlik önlemlerine rağmen buharlaşıp gitmiş.
Aslında olayın boyutları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Müze yetkilileri -ki onlar da şoktalar- yaptıkları açıklamada kaybın büyüklüğünü doğruladılar. Fakat işin ilginç yanı, bu soygunun ne zaman gerçekleştiği konusundaki belirsizlik. Kimse tam olarak emin değil, o eserin ne zaman kaybolduğundan.
Müze Güvenliği Nasıl Delindi?
Bu sorunun cevabını herkes merak ediyor doğrusu. Louvre, dünyanın en gelişmiş güvenlik sistemlerine sahip olduğu iddia edilen bir yer sonuçta. Yüzlerce kamera, hareket sensörleri, lazer sistemleri... Peki nasıl oldu da bu kadar değerli bir eser, kimse fark etmeden kaybolabildi?
İşte bu noktada akıllara iki ihtimal geliyor: Ya bu, tarihin en sofistike sanat soygunlarından biri ya da içeriden birinin yardımı söz konusu. Uzmanlar her iki ihtimalin de üzerinde duruyor ama henüz net bir şey yok.
Uluslararası Soruşturma Başlatıldı
Fransız polisi, Interpol ile birlikte kapsamlı bir soruşturma yürütüyor. Olayın uluslararası boyut kazanması kaçınılmaz görünüyor. Çünkü böylesine değerli bir eserin yeraltı dünyasında alıcı bulması oldukça zor - en azından yasal yollarla.
Sanat dünyası bu haberi duyduğunda adeta yıkıldı. Bir galeri sahibinin dediği gibi, 'Bu sadece maddi bir kayıp değil, insanlık tarihinin bir parçasının çalınması.' Haklı da. Kaybolan eserin hangi döneme ait olduğu henüz açıklanmadı ama değerinin 88 milyon Euro olması, onun ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yetiyor.
Peki şimdi ne olacak? Müze ziyaretçileri için her şey normalmiş gibi görünse de, arka planda hummalı bir çalışma var. Her taşın altına bakılıyor, tüm personel ifadeleri tekrar alınıyor ve uluslararası sanat piyasası yakından takip ediliyor.
Bu arada, Louvre'un itibarının da sarsıldığını söylemeden geçmeyelim. Dünyanın en güvenli müzelerinden biri olarak bilinen bir kurumda böyle bir olayın yaşanması, tüm müze dünyasında şok etkisi yarattı. Diğer müzeler de güvenlik önlemlerini gözden geçirmeye başladı bile.
Sonuç olarak, bu olay sadece büyük bir soygun değil, aynı zamanda sanat güvenliği konusunda tüm dünyaya verilmiş bir ders oldu. Umarım kayıp eser en kısa sürede bulunur ve ait olduğu yere, insanlığın ortak mirası olarak sergilendiği müzeye geri döner.
