
İzmir'de genç bir kızın kayboluşu, adeta gerilim filmlerini aratmayan detaylar barındırıyor. Her şey, 19 yaşındaki Ecem'in bir daha eve dönmemesiyle başladı. Ailesi, onunla en son iletişime geçtiğinde her şey normal görünüyordu. Ta ki telefonundaki o son görüntülere ulaşana kadar...
Telefondaki kayıtlar—birkaç saniyelik de olsa—işleri iyice karıştırdı. Görüntülerde Ecem'in etrafında beliren gölgeler ve uzaktan gelen tartışma sesleri, ailenin içine düşen endişeyi bir kat daha artırdı. Sanki bir şeyler ters gitmişti, ama ne?
Aile Çaresiz, Yetkililer Harekette
"Artık uyuyamıyoruz," diyor anne Gülay Hanım, sesi titreyerek. "Her telefon çalışında yüreğimiz ağzımıza geliyor." Aile, kızlarının son görüldüğü yerlerdeki güvenlik kameralarını tek tek tarıyor. Polis ise mobil iletişim kayıtlarını ve baz istasyonu verilerini inceliyor. Fakat henüz somut bir ipucu yok.
Ecem'in arkadaşları da durumu anlamakta güçlük çekiyor. "Onun böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum," diye ekliyor en yakın arkadaşı Melis. "Her şey planlandığı gibiydi." Peki, ne oldu da her şey bir anda değişti?
Görüntülerdeki Sessiz Çığlık
Telefondaki son kayıtlar—birkaç saniyelik bile olsa—adeta bir sessiz çığlığı fısıldıyor gibi. Gölgeler, uzak sesler, ve bir anlık panik ifadesi... Belki de her şey orada başladı. Ama kim, neden?
Yetkililer, Ecem'in telefonunun son sinyal verdiği bölgede arama çalışmalarını yoğunlaştırdı. Aile ise sosyal medyadan yardım çağrılarını sürdürüyor. Herkeste aynı soru: Ecem nerede?
Bu tür olaylar—maalesef—giderek daha sık yaşanıyor. Gençler, teknoloji, ve bilinmeyen riskler... Belki de hepimiz biraz daha dikkatli olmalıyız. Sonuçta, kimse Ecem'in başına gelenleri hayal bile edemezdi.