Güneşin sıcak yüzünü gösterdiği o öğle sonrasında, sıradan bir gün gibi başlayan zaman dilimi, aslında tam bir suç dramasına sahne olacaktı. Jandarmanın keskin gözleri, doğanın kırılgan dengesiyle oynayan iki kişiyi adeta pusuya düşürdü.
Olay, Muğla'nın gözde ilçelerinden birinde patlak verdi. İki avcı, ellerindeki yasak av malzemeleriyle mavi yengeçlerin peşine düşmüşlerdi. Ama bilmedikleri bir şey vardı: Jandarma ekipleri onları günlerdir takip ediyordu. Gözlerinden kaçan en ufak bir hareket bile kayıt altındaydı.
Suçüstü Yakalanma Anı
Tam avladıkları yengeçleri topladıkları sırada, jandarma ekipleri aniden ortaya çıktı. Şaşkınlıktan küçük dillerini yutacaklardı neredeyse. Ellerinde 87 adet mavi yengeçle suçüstü yakalanmışlardı. Üstelik yanlarında, yasak olmasına rağmen getirdikleri av malzemeleri de cabasıydı.
Jandarma ekiplerinin yaptığı incelemede, bu iki şüphelinin daha önce de benzer işlere karıştığı ortaya çıktı. Adeta meslek haline getirdikleri bu kaçak avcılık faaliyetleri, nihayet son buluyordu.
Doğanın Narin Canlıları Tehlike Altında
Mavi yengeçler - şu mücevher gibi parlayan kabuklu deniz canlıları - ne yazık ki nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Onları avlamak, doğanın hassas dengesiyle kumar oynamak gibi bir şey. Yetkililer, bu konuda son derece net: "Doğal hayatı korumak için her türlü yasal işlemi yapmaya hazırız" diyorlar.
Yakalanan iki şüpheli hakkında derhal adli işlemler başlatıldı. Savcılık, dosyayı incelerken, mavi yengeçler ise yeniden özgürlüklerine kavuştu. Onları denize bırakırkenki o anı düşünün - adeta bir kurtuluş öyküsüydü.
Bu olay, kaçak avcılık yapanlar için önemli bir uyarı niteliğinde. Jandarmanın gözünden hiçbir şey kaçmıyor, bunu artık herkes biliyor. Doğayı korumak hepimizin görevi - unutmayalım ki, onlarsız bir dünya düşünmek bile imkansız.