
Dört uzun gün boyunca nefesler tutuldu, umutlar tükenmek bilmedi. Ama sonunda, acı gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı herkes. Muğla'nın o bildiğimiz sakin sokaklarında başlayan bir kayıp hikayesi, kayalıkların arasında trajik bir sonla noktalandı.
Genç adamın en son görüldüğü andan itibaren—sanki bir sis perdesi arkasına gizlenmişcesine—izleri kaybolmuştu. Ailesi, dostları, komşuları... Hepsi seferber olmuştu ama nafile. Oysa kim bilebilirdi ki sonunun böyle olacağını?
Çaresizlik İçinde Geçen 96 Saat
Dört gün—düşünsenize, tam doksan altı saat. Her saati bir ömür kadar uzun geçen. Arama ekipleri gece gündüz demeden çalıştı. İnsanın içini acıtan bir telaşla. Jandarma, AFAD, gönüllüler... Hepsi aynı duanın peşindeydi aslında: "Sağ salim bulunsun."
Ancak aramaların yoğunlaştığı bölgede, enkaz yığınına benzeyen kayalıklar arasında bulunan cansız beden, tüm umutları bir anda söndürdü. İnsan ister istemez düşünüyor: O son anlarda neler yaşadı acaba?
Son Görülme Anındaki Gizem
En son canlı canlı görüldüğünde her şey normalmiş gibiydi. Hiç kimse—en yakınları bile—böyle bir sonu tahmin edemezdi. Belki de hayatın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize.
Kayalıkların arasında bulunuşu ise ayrı bir merak konusu. Oraya nasıl ulaştı? Neden oradaydı? Sorular, sorular, sorular... Cevaplar ise belki de hiç gelmeyecek.
Şimdi geriye kalan, bir ailenin yüreğine düşen yangın ve bitmek bilmeyen bir acı. Cenaze işlemleri derken, savcılık soruşturması başlattı—doğal olarak. Ölüm sebebini anlamak için otopsi yapılacak. Belki o zaman bazı sorular cevap bulur.
Bu tür olaylar, insanın içini burkuyor doğrusu. Genç yaşta hayatını kaybeden bir can ve geride kalan onlarca soru işareti... Muğla'da yaşanan bu acı olay, hepimizi derinden sarstı.