Hani derler ya, hayat bir anda değişiverir diye... İşte o sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha hatırlatan olay Çanakkale'de yaşandı. Günlük telaşların, sıradan planların arasında kaybolup giden bir gün, bir anda kabusa dönüştü.
O son yolculuğa çıkan üç canın kamera kayıtlarına yansıyan görüntüleri, içimizi burktu resmen. İnsan düşünmeden edemiyor - o an onlar ne hissediyordu acaba? Belki de sadece birkaç saat sonra evlerine dönmenin hayalini kuruyorlardı.
Son Dakikalara İlişkin Çarpıcı Detaylar
O gün her şey normal başlamıştı aslında. Deniz hafiften dalgalıydı belki ama kimse böyle bir trajedinin yaşanacağını tahmin edemezdi. Tekne, bildiğimiz sıradan bir seyir halindeydi ta ki her şeyin ters gitmeye başladığı o kritik ana kadar.
Görüntülerde açıkça belli oluyor ki, durum aniden kötüleşmiş. Bir anda her şey kontrolden çıkmış. İnsan ister istemez şu soruyu soruyor kendine: Acaba önlenebilir miydi bu facia? Belki de evet, ama iş işten çoktan geçmişti.
Aileler Yıkıldı, Toplum Sarsıldı
O üç isim artık sadece birer istatistik değil. Arkalarında kocaman bir hayat, sevdikleri, umutları bıraktılar. Kimi belki yeni evliydi, kimi çocuklarını okula bırakmanın hayalini kuruyordu, kimi de emeklilik planları yapıyordu.
Ortaya çıkan son görüntüler ise - itiraf edeyim - izlemesi gerçekten çok zor. İnsanın içini acıtıyor, yüreğini sızlatıyor. Ama bir yandan da bu görüntülerin, benzer faciaların yaşanmaması için ders çıkarılması gereken bir uyarı olduğunu düşünüyorum.
Şu an Çanakkale'de dalgalar hâlâ aynı dalgalar, rüzgar aynı rüzgar... Ama o teknedeki üç can artık yok. Geriye sadece hüzünlü bir hatıra ve cevapsız kalan onlarca soru kaldı.
