Edirne'de yaşanan o acı olay hâlâ yürekleri sızlatıyor. Daha dün gibiydi, hayat dolu bir gençti o. 14 yaşındaki Emre Bilgin -evet, tam da hayatın baharında- ansızın aramızdan ayrıldı.
Kim derdi ki? Sabah okula giderkenki o enerjisi, kahkahaları son bulacak. Liseye yeni başlamıştı, hayalleri vardı elbet. Ama kader böylesine acımasız davrandı işte.
Bir Ailenin Kâbusu
Ailesi için tarifsiz bir acı bu. Bir evlat kaybetmenin ne demek olduğunu kelimelerle anlatmak mümkün değil. Oysa daha ne çok planları vardı onun için. Üniversite, meslek, belki de kendi ailesi... Hepsi yarım kaldı.
Komşular, arkadaşları şaşkın. "Daha dün birlikte top oynuyorduk" diyenler var. "En sevdiği yemekleri yapardım" diye gözyaşı dökenler. İnsan gerçekten inanamıyor böyle şeylere.
Edirne Sessiz
Şehir adeta yasta. Sokaklar eskisi kadar neşeli değil. Okul koridorlarındaki o coşkulu seslerde bir eksiklik var artık. Öğretmenleri anlatıyor: "Parlak bir öğrenciydi, herkesin sevdiği biriydi."
Peki neden oldu? Nasıl oldu? İşte bunlar cevabını bulamadığımız sorular. Belki de en zoru bu - nedenini bilememek. Genç yaşta veda edişler hep daha acıtıyor insanın yüreğini.
Edirne'de bir aile evlat acısı yaşıyor bugün. Bir mahalle, bir okul, bir şehir yasta. Emre'nin ardından geriye sevgi dolu anılar kaldı sadece. O gülen yüzü, enerjisi, hayalleri... Hepsi bir anda solup gitti.
Böyle anlarda insan düşünmeden edemiyor: Hayat ne kadar kırılgan aslında. Bir anda her şey değişiveriyor. Emre Bilgin'in hatırası sevenlerinin kalbinde yaşayacak. Mekanı cennet olsun.