Denizin Soğuk Kollarından Çıkan Acı Haber: Halit Yükay'ın Son Yolculuğu
Halit Yükay'ın Cansız Bedeni Denizden Çıkarıldı

Antalya'nın o bildiğimiz masmavi suları, bugün çok daha farklı ve hüzünlü bir manzaraya sahne oldu. Genç yaşta hayatını kaybeden Halit Yükay'ın cansız bedeni, arama kurtarma ekiplerinin titiz çalışması sonucu denizin derinliklerinden çıkarıldı.

Olay, aslında dün akşam saatlerinde başlamıştı. Yükay'ın kaybolduğu ihbarı üzerine harekete geçen ekipler, gece boyunca hummalı bir çalışma yürüttü. Sahil Güvenlik, polis dalgıçları ve yerel halk—herkes seferber olmuştu adeta. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte arama çalışmaları hız kazandı ve nihayet...

Ve sonra o an geldi. Dalgıçların suyun yüzeyine çıkardığı cansız beden, orada bulunan herkeste derin bir şok etkisi yarattı. İnsanların yüzündeki o donuk ifade, her şeyi anlatmaya yetiyordu aslında. Kimi dizlerinin üzerine çökmüş, kimi ise gözyaşlarına boğulmuştu.

Son Dakika Gelişmeleri

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Yükay'ın hayatını kaybettiğini resmen teyit etti. Babası—oğlunun cansız bedeni başında çaresizce ağlarken—görülmeye değer bir manzara değildi hiç şüphesiz. Komşuları ve arkadaşları ise şok içindeydi; daha dün yan yana kahkahalar attıkları genç adam, şimdi soğuk sulardan çıkarılmıştı.

Emniyet yetkilileri olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirtirken, Yükay'ın denize nasıl düştüğüne dair net bir açıklama yapmaktan kaçındı. Bölge sakinleri ise sahilin o noktasının son zamanlarda tehlikeli akıntılara maruz kaldığını iddia ediyor—acaba bu bir kaza mıydı, yoksa arka planda başka hikayeler mi var?

Halit Yükay'ın naaşı, otopsi işlemi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Ailesi, bugünü hayatlarının en kara günü olarak nitelendirirken, sevenleri sosyal medyada duygu yüklü mesajlar paylaşıyor. Genç yaşta aramızdan ayrılan Yükay için yarın öğle namazına müteakip son yolculuğuna uğurlanacak.

Bu tür olaylar—hepinizin malumu—Antalya'da maalesef ilk değil. Yetkililer, sahillerdeki güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Peki, bu acı kayıpların önüne geçmek için daha ne yapılmalı? Sizce de önlemler yeterli mi?