Soğuk bir Sivas gecesi... Şehrin sessizliğini yalnızca rüzgarın uğultusu bölüyordu. Oysa o gece, bir ailenin yüreği derin bir endişeyle çarpıyordu. 75 yaşındaki Alzheimer hastası kadın, akşam saatlerinde evinden çıkmış ve bir daha geri dönmemişti.
Aile, saatler geçip de sevdiklerinden haber alamayınca durumu hemen jandarmaya bildirdi. İşte o andan itibaren zamanla yarış başladı. Jandarma ekipleri, profesyonel arama kurtarma grupları ve gönüllüler - hepsi soğuğu hiçe sayarak kayıp kadını bulmak için seferber oldu.
Gece Boyunca Süren Umut Dolu Çaba
Sabaha karşı 04.00'ü gösterdiğinde, arama ekipleri neredeyse umutlarını yitirmek üzereydi. Hava sıcaklığı düşmüş, her geçen dakika kayıp kadın için daha tehlikeli hale gelmişti. Ancak pes etmek gibi bir lüksleri yoktu. Her bir metre kareyi titizlikle tarıyorlardı.
Sonra... İşte o mucize an geldi. Arama ekipleri, kadını evinden tam 15 kilometre uzakta bulmayı başardı. Üzerinde sadece ince kıyafetler vardı ve soğuktan titriyordu ama - neyse ki - hayattaydı.
Soğuk Gecede Hayata Tutunma Mücadelesi
O anı yaşayan bir jandarma ekibi üyesinin dediğine göre, kadın bulunduğunda şaşkın ve ürkek görünüyordu. "Neredeyim ben?" diye sorduğunu hatırlıyor. Alzheimer'ın o acımasız pençesi, onu kendi gerçekliğinden koparmıştı ama içgüdüsel olarak hayata tutunmayı başarmıştı.
Hemen olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının hayati bulgularını kontrol etti. Vücut ısısı düşmüştü, hafif hipotermi belirtileri vardı ama genel durumu stabil idi. İlk müdahalenin ardından Sivas Numune Hastanesi'ne nakledildi.
Ailenin Bitmeyen Endişesi ve Sonunda Gelen Rahatlama
Aile üyeleri, o geceyi "hayatlarının en uzun gecesi" olarak tanımlıyor. Her kapı çalışında yürekleri ağızlarına gelmiş, her telefon sesinde umutlanmışlardı. Sabahın erken saatlerinde gelen "Bulduk, iyi" haberi ise kelimelerle anlatılamayacak bir rahatlama getirmişti.
Hastanede yapılan detaylı muayenenin ardından kadının sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Doktorlar, soğuk havada bu kadar uzun süre dışarıda kalmasına rağmen ciddi bir sağlık sorunu olmadığını belirtti - ki bu gerçekten şans eseriydi.
Olay, Alzheimer hastası yakını olan aileler için önemli bir hatırlatma aslında. Bu tür hastaların güvenliği konusunda ekstra önlemler almak gerekiyor. Belki de GPS takip cihazları gibi modern çözümler düşünülmeli. Neticede, her kaybolma vakasının bu kadar mutlu sonla biteceğinin garantisi yok.
Jandarmanın o geceki çabaları ise takdire şayan. Soğuk havada, gecenin bir yarısı, bir vatandaşımızın hayatını kurtarmak için gösterdikleri özveri unutulmaz. Onlar sayesinde bir aile parçasına yeniden kavuştu.