Bingöl'ün Karlıova ilçesinde yaşanan ve tüm bölge halkını derinden sarsan olay, adeta bir insanlık dersine dönüştü. Üç gündür kayıp olan 75 yaşındaki Hacı Ören'in akıbeti, her geçen saat daha büyük bir endişeye yol açıyordu. Köylülerin umutları tükenmek üzereyken, beklenmedik bir kahraman sahneye çıktı.
Çobanlık yapan Mehmet Yıldız, o gün sürüsünü otlatırken gözüne bir şey takıldı. Normalde alışık olduğu doğanın düzeninde küçük ama anlamlı bir sapma vardı. "İçime bir his doğdu," diye anlatıyor o anı, "sanki doğa bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu."
Ayakkabı İzleri Kaderin İpi Oldu
Yerde gördüğü ayak izleri onu adeta büyülemişti. Sıradan yürüyüş izlerinden farklıydı bunlar - düzensiz, kararsız, bir arayışın izlerini taşıyor gibiydi. "Her adım bir çığlık gibiydi," diye ekliyor Mehmet, "izler bana 'burada bir yardıma ihtiyaç var' diye bağırıyordu sanki."
İzleri takip etmeye başladığında, kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Her dönemeçte neyle karşılaşacağını bilmeden ilerliyor, içindeki ses ona "devam et" diye fısıldıyordu. Sonra, ağaçların arasında hareketsiz bir siluet gördü.
Yıldırımın Gazabından Sağ Kurtulmuştu
Hacı amca, yıldırım çarpmasına rağmen hayata tutunmayı başarmıştı. Olayı anlatırken sesi titriyor: "Gök gürültüsüyle birlikte aniden yere yığıldım. Ama şansım yaver gitti - yıldırım tam isabet etmemiş olacak ki hayattayım."
Mehmet'in bulduğu anda yaşlı adamın halini tarif etmesi ise yürek burkan cinsten: "Yüzünde hem acı hem de bir huzur vardı. Sanki ölümle burun buruna gelmiş ama onu geri çevirmişti."
Kurtarma ekipleri olay yerine ulaştığında, herkes bu mucizevi kurtuluşa şahit oldu. Üç gün boyunca aç ve susuz, yıldırımın etkisiyle sersemlemiş halde doğayla mücadele eden yaşlı adam, sonunda güvenli ellere teslim edildi.
Bir Çobanın Sezgileri Hayat Kurtardı
Mehmet, bu deneyimin kendisi için de dönüm noktası olduğunu söylüyor: "Artık doğadaki en ufak işaretlere bile daha farklı bakıyorum. Bazen en küçük ayrıntılar en büyük farkı yaratıyor."
Hacı amca ise hastanedeki tedavisinin ardından köyüne döndü. "Hayatımı borçluyum ona," diyor Mehmet için, "o olmasaydı, belki de hikayem çok farklı bitecekti."
Bu olay, Bingöl'deki köy halkı arasında unutulmayacak bir insanlık dersi olarak hafızalara kazındı. Doğanın zorlu koşullarında, bir çobanın keskin gözlem yeteneği ve sezgileri sayesinde yazılan bu mutlu son, herkese umut verdi.
