
Gökyüzü pırıl pırıl, güneş ışıltılar saçıyordu İzmir'de. Derken... Yerin altından gelen o tanıdık uğultu, bir anda tüm rutini altüst etmeyi başardı. Evet, yanlış duymadınız - 16 Eylül 2025 Pazartesi günü, saatler 14:30'u gösterirken İzmir'de bir deprem meydana geldi.
AFAD'dan gelen ilk verilere göre, depremin büyüklüğü 4.5 olarak ölçüldü. Merkez üssü İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarıydı ve yerin tam 7.2 kilometre derinliğinde kaydedildi. Kandilli Rasathanesi ise biraz daha farklı bir rakam verdi: 4.6. İki kurum arasındaki bu ufak farklar, deprem anında ne kadar hassas ölçümler yapıldığının da bir göstergesi aslında.
Peki Ya Sonrası?
Depremin ardından AFAD ekipleri hızla harekete geçti. Bölgede herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol etmek için seferber oldular. İlk belirlemelere göre, can ve mal kaybı yaşanmadı. Ancak - ve bu önemli - vatandaşların bir süreliğine tedirgin olduğu gözlemlendi.
İzmir halkı, 2020'deki o büyük depremin acı anılarını hâlâ taze tutuyor. Bu yüzden, en ufak bir sarsıntıda bile tedirgin olmaları son derece doğal. Deprem sonrası sosyal medyada birçok kişi hissettiklerini paylaştı. Kimi "Hafifçe sallandık" derken, kimi "Bir an önce bitmesini bekledim" diye yazdı.
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeoloji mühendisleri, Ege Bölgesi'nin aktif bir fay hattı üzerinde olduğunu sık sık vurguluyor. Bu tür depremlerin aslında doğal bir sürecin parçası olduğunu, ancak hazırlıklı olmanın da bir o kadar önemli olduğunu belirtiyorlar. Deprem çantası hazırlamak, acil durum planları yapmak - bunlar hayat kurtarıcı önlemlerden.
Bir de şu var tabii: Deprem anında ne yapmalı? Çök-kapan-tutun hareketini hatırlamakta fayda var. Sağlam bir masa veya mobilyanın yanına çömelmek, başı ve enseni korumak hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak, 16 Eylül'deki bu deprem bize yeniden hatırlattı: Doğa her an harekete geçebilir. Hazırlıklı olmak, sakin kalmak ve yetkililerin açıklamalarını takip etmek en doğrusu. AFAD ve Kandilli'nin anlık verileri, bu tür durumlarda en güvenilir kaynaklar olarak öne çıkıyor.