Yerin altı yine hareketli! Bugün sabah saatlerinden itibaren ülkenin dört bir yanında hissedilen sarsıntılar, bir kez daha deprem gerçeğini hatırlattı. AFAD'ın verilerine göre, 19 Ekim 2023 tarihinde kaydedilen depremlerin bazıları vatandaşlar tarafından açıkça hissedildi.
En dikkat çekici sarsıntı, sabah 08.47'de Marmara Denizi'nde meydana geldi. 4.1 büyüklüğündeki bu deprem, İstanbul'un yanı sıra çevre illerde de hissedildi. Derinliği ise 7.11 kilometre olarak ölçüldü. 'Küçük bir uyanma call' diyebileceğimiz bu sarsıntı, özellikle Silivri açıklarında kaydedildi.
Ege'de Artçılar Devam Ediyor
Ege Bölgesi'ndeki hareketlilik ise hiç bitmiyor gibi görünüyor. Bugün öğle saatlerinde Midilli Adası'nın güneyinde 3.7 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi. Aslında bölge için rutin sayılabilecek bu sarsıntılar, yerin 7.36 km altından geliyor.
Manisa'nın Demirci ilçesi de bugün küçük çaplı bir sarsıntı yaşadı. 2.9 büyüklüğündeki deprem, yerel halk tarafından hafifçe hissedildi. Derinliğin 7.08 km olması, sarsıntının yüzey etkisini azaltsa da, 'her an büyük bir deprem olabilir' gerçeğini unutturmuyor.
Diğer Sarsıntılar
- Bingöl'ün Genç ilçesinde 2.5 büyüklüğünde deprem
- Muş'ta 2.3 büyüklüğünde hafif sarsıntı
- Antalya Finike açıklarında 2.4 büyüklüğünde deniz depremi
Bu küçük sarsıntılar, uzmanların sık sık vurguladığı gibi, aslında yer kabuğunun normal hareketliliğinin bir parçası. Ancak şunu da kabul etmek gerek: Türkiye'nin deprem gerçeği hiç değişmiyor. Her küçük sarsıntı, büyük bir depremin habercisi olabilir mi? Kimse kesin konuşamıyor elbette.
AFAD'ın son verilerine göre, bugün toplam 7 deprem kaydedildi. Büyüklükleri 2.3 ile 4.1 arasında değişen bu sarsıntıların hiçbiri can veya mal kaybına neden olmadı. Fakat şu unutulmamalı: Küçük sarsıntılar büyük depremlerin öncüsü olabilir - ya da sadece rutin sismik aktivite. Kim bilebilir ki?
Özellikle Marmara Bölgesi'ndeki son sarsıntılar, uzmanları bir kez daha tedirgin etti. Çünkü biliyoruz ki bu bölgede büyük bir deprem bekleniyor - belki yarın, belki bir ay sonra, belki de on yıl sonra. Doğanın takvimi insanlara danışmıyor ne yazık ki.