Yerin derinliklerinden gelen o tanıdık uğultu yine kendini hissettirdi. AFAD'ın kayıtlarına göre, dün ülkemizin farklı noktalarında yer kabuğu hareketlendi - kimisi zar zor hissedilen ufak sarsıntılar, kimisi ise insanı bir anlığına tedirgin eden daha belirgin titreşimler.
Aslında şöyle düşünmek lazım: Anadolu coğrafyası canlı bir organizma gibi. Bazen esniyor, bazen geriniyor, bazen de derin bir nefes alıyor. Ve biz bu hareketliliği 'deprem' olarak adlandırıyoruz.
Son 24 Saatin Deprem Karnesi
Gece yarısına doğru, saatler 23:47'yi gösterirken Muğla'nın Marmaris açıklarında 3.2 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi. Derinlik? Tam 7.2 kilometre. Bu tür kıyı şeridi depremleri genellikle fazla hissedilmez ama balıkçılar veya teknede olanlar fark edebilir.
Akşamüstüne doğru ise Manisa'nın Kula ilçesi 3.4 büyüklüğünde bir depremle sallandı. 5.1 kilometre derinlikte gerçekleşen bu sarsıntı, bölge sakinleri tarafından hafifçe hissedildi. Kula - bildiğiniz gibi - volkanik bir bölge. Yerin altındaki hareketlilik burada biraz daha farklı işliyor sanki.
Günün En Dikkat Çeken Sarsıntısı
Öğle saatlerinde, tam 13:21'de Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Derinlik 10.2 kilometre olarak ölçüldü. Bu biraz daha ciddiye alınması gereken bir depremdi aslında. Neden mi? Çünkü Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kritik bir uzantısı üzerinde yer alıyor bu bölge.
Sabahın erken saatlerinde ise Bingöl'ün Yedisu ilçesinde 3.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. 6.8 kilometre derinlikte gerçekleşen bu sarsıntı, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın rutin hareketliliğinin bir parçası gibi görünüyor.
Peki Bu Depremler Ne Anlama Geliyor?
Şimdi hemen paniğe kapılmayın - bunların çoğu 'kırıntı depremler' olarak adlandırılıyor. Yerin altındaki enerjinin küçük küçük boşalması aslında. Uzmanlar genellikle şunu söylüyor: Küçük depremler büyük depremlerin önünü kesmez belki ama en azından enerji birikimini kısmen azaltır.
Fakat şunu da unutmamak lazım: Türkiye bir deprem ülkesi. Bu gerçeği her gün hatırlamak zorundayız. Evet, normal bir gündü deprem aktivitesi açısından - ama her an her şey değişebilir. Hazırlıklı olmak en akıllıcası.
AFAD'ın verileri gösteriyor ki en aktif bölgeler Ege ve Doğu Anadolu. Marmara Bölgesi ise nispeten sakin bir gün geçirdi. Ama o meşhur 'sessizlik' bazen insanı daha çok korkutuyor, değil mi?
Sonuç olarak: Dün yaşanan depremler rutin sismik aktivitenin parçasıydı. Fakat bu ülkede yaşayan her bireyin deprem gerçeğini asla unutmaması gerekiyor. Hazırlık sadece devletin değil, her birimizin sorumluluğu.