İnanılmaz zorlu bir operasyonla karşı karşıyayız. Sakarya Nehri'nin karanlık sularında, tam 68 metre derinlikte, bir aile trajedisinin son perdesi yaşanıyor. Halit Yükay'ın naaşı, suyun dibindeki araç enkazından özel bir dalgıç asansör sistemiyle çıkarılacak.
Bu iş, bildiğiniz türden bir kurtarma operasyonu değil. Hayır. Derinlik öyle büyük ki, basınç öyle yoğun ki, her dalış bir cesaret hikayesi aslında. Dalgıçlar için bile risk seviyesi son derece yüksek.
Peki Nasıl Çalışıyor Bu Sistem?
Aslında mantık basit ama uygulaması son derece karmaşık. Özel bir platform, suyun dibine indiriliyor. Araç, bu platforma sabitleniyor. Ve yavaşça, metre metre, yüzeye doğru çekiliyor. Ama tabii ki 'yavaşça' demekle olmuyor bu iş.
Her şeyin planlandığı gibi gitmesi gerekiyor. En ufak bir hata, tüm operasyonu riske atabilir. Dalgıçların her hareketi, her kararı kritik önem taşıyor.
Neden Bu Kadar Zor?
68 metre derinlik demek, inanılmaz bir basınç demek. Suyun altında her şey farklı işliyor. Görüş mesafesi kısıtlı, hareketler yavaş, riskler katbekat artıyor. Dalgıçlar özel ekipmanlar ve eğitimlerle bu derinliklere inebiliyorlar ama yine de her dalış bir macera.
Hava koşulları da işin tuzu biberi. Sakarya'nın suları her zaman sakin olmuyor. Akıntılar, su sıcaklığı, görüş mesafesi... Hepsi operasyonu etkileyen faktörler.
Operasyon ekibi şu anda son hazırlıklarını yapıyor. Her detay defalarca kontrol ediliyor. Çünkü biliyorlar ki: Bu sadece bir teknik operasyon değil, aynı zamanda bir aileye son bir veda fırsatı vermekle ilgili.
Halit Yükay'ın ailesi, bu zorlu süreçte sabırla bekliyor. Umutla ve duayla. Kurtarma ekibi ise onlar için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır.
Doğa bazen acımasız olabiliyor. Ama insanın azmi ve teknolojinin imkanları, umudun asla kaybolmamasını sağlıyor. Bu operasyon da bunun bir kanıtı aslında.
