
Yerin dibinden gelen o tanıdık uğultu yine kendini hatırlattı. Özellikle de Ege ve Akdeniz'de hissedilen sarsıntılar, vatandaşları bir kez daha tedirgin etti. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verileri, 8 Eylül günü kayda değer birkaç deprem olduğunu gösteriyor.
Aslında sıradan bir pazartesi gecesiydi ta ki saatler 23:00'ü gösterene kadar. Önce Muğla'nın Marmaris ilçesi... 3.5 büyüklüğündeki deprem, sanki yerin altında dev bir canlının kıpırdanışı gibiydi. Derinliği 7.5 kilometre olarak ölçülmüş. Neyse ki şiddeti düşük olduğu için ciddi bir hasar bildirimi gelmedi.
Akdeniz'de Artçı Heyecanı
Antalya'nın Kaş ilçesi açıklarında ise tam 17.7 kilometre derinlikte 3.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ege Denizi'ndeki Midilli Adası açıkları da 3.1 büyüklüğünde bir sarsıntıyla sallandı. Buralar zaten deprem kuşağının aktif hatları – ne yazık ki sürpriz sayılmaz.
Peki ya diğerleri? İzmir'in Seferihisar ilçesinde 2.9, Manisa'nın Soma ilçesinde 2.6, Balıkesir'in Gönen ilçesinde ise 2.5 büyüklüğünde depremler kaydedildi. Küçük görünebilirler ama yaşayan bilir; o anki hissiyat ölçülen rakamlardan çok daha farklı olabiliyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Bölge halkından gelen ilk tepkiler genellikle "kısa sürdü ama tedirgin ettik" yönünde. Sosyal medyada da depremi hissedenler anlık paylaşımlarla durumu teyit etmeye çalıştı. AFAD ve Kandilli'nin verileri ise neredeyse anlık olarak açıklanıyor – en azından bu konuda şeffaflık artık daha iyi diyebiliriz.
Deprem riski yüksek olan bir coğrafyada yaşadığımızı unutmamak lazım. Küçük de olsa her sarsıntı, aslında büyük bir depremin habercisi olabilir mi? Uzmanlar sürekli uyarıyor: Hazırlıklı olmak, tedbiri elden bırakmamak şart.
Son olarak... Deprem çantası hazır mı? Evdeki eşyalar sabitlendi mi? Bunları sormak bile aslında ne kadar hazırlıksız olduğumuzu hatırlatıyor. Umarım küçük sarsıntılar ile kalır da büyük acılar yaşamayız. Yine de tedbir; tedbir; tedbir!