Yer kabuğu yine hareketli bir gün geçiriyor. Öyle ki, son 24 saat içinde ülkenin dört bir yanından deprem kayıtları gelmeye devam ediyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verileri, aslında toprağın altının hiç de sanıldığı kadar sakin olmadığını gözler önüne seriyor.
Mesela, sabahın erken saatlerinde Manisa'da 3.2 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi. Derken, öğle vaktine doğru Denizli'de 2.8'lik bir deprem daha. Küçük gibi görünüyorlar değil mi? Ama işin aslı öyle değil. Zeminin altındaki bu küçük titremeler, büyük resmin sadece bir parçası aslında.
Hangi Bölgelerde Ne Kadar Şiddetli?
İşte size çarpıcı bir detay: İzmir'de 2.5, Balıkesir'de 2.9, Çanakkale'de ise 3.1 büyüklüğünde depremler kaydedilmiş. Bu rakamlar size ne ifade ediyor? Belki de hiçbir şey. Ama şunu söyleyeyim, her biri aslında yerin kilometrelerce altındaki enerjinin bir yansıması.
En ilginci ise Ege Bölgesi'nin durumu. Sanki bir gerilim filmi izliyormuşuz gibi, sürekli ama hafif sarsıntılarla dolu. Öyle ki, bazı uzmanlar bu küçük depremleri 'büyük depremin habercisi' olarak yorumlarken, diğerleri 'normal jeolojik aktivite' diye nitelendiriyor. Kim haklı? Bilinmez. Ama veriler ortada.
Derinlikler Konuşuyor
Depremlerin derinlikleri de en az büyüklükleri kadar ilginç. 5 kilometreden 15 kilometreye kadar değişen derinliklerde meydana gelmiş bu sarsıntılar. Derinlik arttıkça hissedilme oranı azalıyor elbette. Ama şunu unutmayalım: Yerin altındaki her hareket, aslında bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
Peki ya en son ne zaman deprem oldu? Dakikalar önce bile yeni kayıtlar ekleniyor listeye. Öyle ki, siz bu satırları okurken bile bir yerlerde toprak hafifçe sallanıyor olabilir. Doğanın bu sessiz dilini anlamak gerçekten zor.
Kandilli'nin verileriyle AFAD'ın ölçümleri arasında bazen ufak farklar olabiliyor. Bu da normal aslında. Farklı istasyonlar, farklı ekipmanlar... Ama sonuçta her iki kurum da aynı gerçeği işaret ediyor: Türkiye deprem ülkesi ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmeliyiz.
Şu an için paniğe gerek yok. Küçük sarsıntılar enerji boşalımı olarak görülebilir belki de. Ama hazırlıklı olmak, deprem çantasını hazır bulundurmak, bina güvenliğini kontrol ettirmek... Bunlar hiç akıldan çıkmamalı. Unutmayın, doğa bize her zaman kurallarını hatırlatır.