Yerin Nabzı Atıyor: AFAD ve Kandilli'den Canlı Deprem Ağı! 26 Ekim Son Veriler
AFAD ve Kandilli'den 26 Ekim Deprem Açıklaması

Yer kabuğu yine hareketlendi. Bugün, saatler ilerlerken ülkenin dört bir yanındaki sismograf cihazları titremeye başladı. O anları yaşayanlar için belki fark edilmeyen ancak kayıtlara geçen o küçük sarsıntılar... İşte AFAD ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin kayıtlarına yansıyan son veriler.

Aslında şunu söylemeliyim - deprem dediğimiz şey, dünyanın nefes alıp verişi gibi bir şey. Anadolu toprakları, jeolojik olarak genç sayılır ve hareket halinde. Bu yüzden de küçük çaplı da olsa sarsıntılar olması aslında doğal. Ama tabii ki tedbiri de elden bırakmamak lazım.

Rakamlarla Deprem Gerçeği

Bugün öğle saatlerinden itibaren kaydedilen depremlere baktığımızda, genellikle 2.0 ile 3.5 büyüklük aralığında hafif şiddette sarsıntılar göze çarpıyor. Marmara Denizi'nde 3.1 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi mesela - derinliği 7 kilometre civarındaydı. İzmir açıklarında ise 2.8 büyüklüğünde başka bir sarsıntı... Van'da 3.2, Muğla'da 2.9...

Bu veriler bize ne anlatıyor peki? Şunu: Türkiye'nin deprem haritası aslında oldukça canlı. Ve bu küçük sarsıntılar, büyük depremlerin habercisi mi? Uzmanlar bu konuda farklı görüşler belirtiyor ama genel kanı, küçük depremlerin enerji boşalttığı yönünde.

Anlık Takip Sistemleri Çalışıyor

AFAD'ın deprem monitorü neredeyse anlık veri sağlıyor. Aynı şekilde Kandilli'nin sitesi de sürekli güncelleniyor. Vatandaşların bu sistemlere nasıl ulaşabileceğini merak ediyorsanız - ki bence herkesin bilmesi gereken bir konu bu - her iki kurumun da web siteleri ve mobil uygulamaları mevcut.

Telefonunuza bir deprem uygulaması yüklediyseniz, zaten büyük ihtimalle bugünkü küçük sarsıntılar için bildirim almışsınızdır. Bu uygulamalar gerçekten işe yarıyor mu derseniz, en azından insanları bilgilendirme açısından oldukça faydalı olduklarını söyleyebilirim.

Deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda ise maalesef hala yeterince bilinçli değiliz. Oysa ki Japonya gibi ülkelerde bu konuda yapılan düzenli tatbikatlar sayesinde depremlerde can kaybı minimuma inmiş durumda.

Bugünkü küçük sarsıntılar belki çoğumuzun hissetmediği, medyada geniş yer bulmayan olaylar. Ama şunu unutmayalım: Deprem değil, hazırlıksız olmak can yakıyor. Bu küçük uyarılar, büyük sarsıntılara hazırlıklı olmamız için bir fırsat aslında.

Peki ya siz? Bugün herhangi bir sarsıntı hissettiniz mi? Ya da deprem hazırlık çantanız var mı? Bu soruları kendimize sormak zorundayız çünkü gerçek şu ki deprem Türkiye'nin bir gerçeği ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmeliyiz.