
Doğanın acımasız yüzü bir kez daha gösterdi kendini. Afganistan'ın kuzeydoğusunu yerle bir eden o müthiş sarsıntı, binlerce ailenin yüreğine ateş düşürdü. Her şey saniyeler içinde oldu – evler bir kartondan yapılmış gibi yıkıldı, hayatlar paramparça.
Resmi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 2000'i aşmış durumda. Ancak gerçek sayının çok daha yüksek olabileceği konuşuluyor çünkü ulaşılması zor köyler var hâlâ. Yardım ekipleri adeta zamanla yarışıyor; enkaz altından ses arıyorlar.
Yıkımın Boyutları Akıl Almıyor
Depremin merkez üssü Herat kentiydi ama etkisi çok geniş bir alana yayıldı. Köyler neredeyse tamamen yok olmuş. İnsanlar kışın soğuğunda evsiz kalmış durumda – çadırlar, battaniyeler, temel ihtiyaçlar acilen lazım.
Uluslararası yardım kuruluşları harekete geçti ama işler yavaş ilerliyor. Afganistan'ın zaten kırılgan olan altyapısı bu felaketin yükünü kaldırmakta zorlanıyor. Yolların hasar görmesi ulaşımı neredeyse imkânsız hale getirmiş.
Kurtarma Çalışmaları ve Zorluklar
Yerel halk, elleriyle enkaz kaldırmaya çalışıyor çoğu yerde. Profesyonel ekipman yok denecek kadar az. İnsanlar umutla bir ses, bir hareket arıyorlar moloz yığınlarının arasında.
Uluslararası toplumdan yardım sözleri geliyor ama pratikte ne kadar hızlı ulaşabilecekleri meçhul. Bölgedeki siyasi durum da işleri zorlaştırıyor haliyle.
Bu tür felaketlerde ilk 72 saat altın değerinde – ve o süre hızla tükeniyor. Her geçen saat umutlar biraz daha azalıyor maalesef.