Hani derler ya, hayat bir anda değişiveriyor diye... Aksaray'da dün akşam saatlerinde yaşananlar tam da bu sözün canlı tanığı oldu adeta. Otoyolun o bildiğimiz monotonluğu bir anda yerini trajediye bıraktı.
Saatler akşamın o loş ışıklarını yansıtırken, birdenbire—belki de bir saniyelik bir dikkatsizlik—her şeyi altüst etti. Metal yığınlarının çarpışma sesi, sessizliği paramparça etti.
Acı Tablo: Şehit ve Kayıplar
Olay yerine ulaşan ilk ekipler ne yazık ki hazin bir manzarayla karşılaştı. İçler acısı bir durum—bir askerimiz, vatan görevini yaparken hayatını kaybetmişti. Genç yaşta şehit düşen bu askerimizin adı henüz açıklanmadı ama acısı hepimizin yüreğine işledi.
Bir de sivil vatandaşımız... Belki evine dönüyordu, belki de sevdiklerine kavuşmak üzereydi. O da bu elim kazada hayatını kaybedenler arasındaydı. Geride kalanlar için hayat artık eskisi gibi olmayacak.
Yaralılar İçin Zamanla Yarış
Dört kişi—umarım hafif yaralılardır—çeşitli sağlık kuruluşlarına sevk edildi. Ambulanslarin o acil sesleri, o an için en umut verici melodilerdi sanki. Doktorlar, hemşireler... Gece boyunca canla başla çalıştılar.
Şu hayatta trafik kazaları ne kadar da gereksiz, değil mi? Bir anlık dalgınlık, belki yorgunluk, belki de talihsiz bir tesadüf—ve hayatlar bir anda altüst oluyor.
Olay Yerinde Hareketlilik
Polis, jandarma, sağlık ekipleri—hepsi seferber oldu. Otoyolun o bölümü saatlerce trafiğe kapandı doğal olarak. Kim bilir, belki de birçok sürücü o bekleyiş sırasında kendi hayatlarını düşündü bir anlığına.
Kazanın nasıl olduğuna dair soruşturma sürüyor—resmi makamlar detayları araştırıyor. Ama şu an asıl önemli olan, yaralıların sağlığına kavuşması ve ailelere destek olunması.
Böyle anlarda insan düşünmeden edemiyor: Keşke biraz daha dikkatli olsak, keşke biraz daha yavaş gitsek... Hayat kıymetli sonuçta, bir kez geliyor bu dünyaya.
