
Amasra’da, belki de yılın en soğuk ve en zorlu gecesinde, umudun nefesi hiç bu kadar değerli olmamıştı. Sanki zaman durmuş, tüm Türkiye’nin kalbi Bartın’da atıyor gibiydi. Maden ocağındaki o korkunç heyelanın ardından…
İşte o an: Kurtarma ekipleri, geceyi gündüze katarak sürdürdükleri çalışmalar sırasında enkaz altından bir ses duydu. Evet, gerçek bir insan sesi. Titreyen, ama yaşama tutunan bir nefes. Ve sonra, dakikalar içinde her şey değişti.
“Hayattayım!” Diyen Bir Nefes
Amasra’daki maden ocağında dün akşam saatlerinde meydana gelen toprak kayması, birden fazla madenciyi çalıştıkları yerde mahsur bırakmıştı. İlk belirlemelere göre, yaklaşık 10 işçi enkaz altında kaldı. Arama kurtarma ekipleri, AFAD, itfaiye ve madencilerden oluşan özel ekipler hemen olay yerine sevk edildi.
Gece boyunca süren çalışmalar, sabahın ilk ışıklarıyla meyvesini verdi. Enkaz altından çıkarılan ilk madenci—henüz ismi açıklanmadı—sağlık ekibi tarafından ilk müdahalesi yapıldı ve stabil durumda hastaneye nakledildi. Gözlerindeki o şaşkınlık ve minnet ifadesi, tarifsizdi.
“Her Şey Çok Hızlı Oldu…”
Olay yerinde açıklama yapan yetkililer, kurtarma çalışmalarının son derece hassas ve riskli olduğunu vurguladı. “En ufak bir yanlış hareket, yeni çökmelere neden olabilirdi,” diye ekledi bir AFAD görevlisi. “Ama ekibimiz inanılmaz bir özveriyle çalıştı. İlk madencimizi sağ salim çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
Diğer madencilerin yerinin tespiti için çalışmalar ise yoğun şekilde devam ediyor. Özel dinleme cihazları ve köpekli arama ekipleri de sahada. Her saniye çok değerli. Her nefes, bir yaşam demek.
Bölgeye sağlık ekipleri ve ambulanslar da sevk edildi. Aileler, olay yerinin yakınında bekleyişlerini sürdürürken, dualar ve umutla… İnsan, böyle anlarda dayanışmanın ne demek olduğunu bir kez daha anlıyor.
Amasra’da yaşanan bu acı olay, madenlerdeki güvenlik önlemlerini bir kez daha gündeme getirdi. Umarız, en kısa sürede tüm madenci kardeşlerimiz kurtarılır ve bir daha böyle haberler almak zorunda kalmayız.