
Çanakkale Boğazı, dün akşam saatlerinde nefesleri kesen bir gerilime sahne oldu. Seyir halindeki bir genel kargo gemisi—adeta bir kalp krizi geçirircesine—makine dairesinde arıza yaşadı. Her şey bir anda oldu. Gemi, manevra kabiliyetini aniden yitirdi.
O anları yaşayan denizcilerin ifadeleri tüyleri diken diken ediyor: "Motor bir anda homurdanmaya başladı, ardından tamamen sessizliğe gömüldü. Sanki zaman dondu."
Hemen Devreye Giren Kurtarma Zinciri
Kıyı Emniyeti’ne iletilen acil durum sinyaliyle birlikte, boğazdaki tüm sistemler alarma geçti. Römorkörler ve kurtarma ekipleri derhal harekete geçti—tıpkı bir ambulansın acil çağrıya yanıt vermesi gibi.
Gemi, tam da boğazın en hassas noktalarından birindeydi. Tehlike çanları çalıyordu ama soğukkanlılık hakimdi. Deniz trafiği geçici olarak düzenlendi, diğer gemilere uyarılar yapıldı.
Son Dakika Müdahalesi İşe Yaradı
Römorkörlerin müthiş senkronize çalışması sayesinde gemi güvenli bir bölgeye çekildi. İşte o an—insanın içini rahatlatan bir sahne. Tıpkı bir film finali gibi: Tehlike atlatıldı, kimseye zarar gelmedi.
Şimdi soru işaretleri: Bu tür arızalar neden oluyor? Deniz trafiği bu kadar yoğunken, önleyici tedbirler yeterli mi? Uzmanlar, gemilerde düzenli bakımın hayati önem taşıdığını vurguluyor—ama bazen işte böyle sürprizler olabiliyor.
Sonuç olarak, her şey yoluna girdi. Gemi şu anda emniyetli bir şekilde bağlı durumda ve teknik ekipler arızayı gidermek için çalışıyor. Çanakkale Boğazı’ndaki trafik normale döndü—ama o kısa süreli gerilim, denizcilikte her an her şeyin olabileceğini bir kez daha hatırlattı.